Tarih 22 Haziran 1986. Arjantin'in -Irak'ın Ağustos 1990'da Kuveyt'i işgal etmesine benzer bir harekâtla- üzerinde hak iddia ettiği Falkland Adaları'nı işgaliyle başlayan savaşın üzerinden dört yıl geçmişti. Savaş, yalnızca altı hafta sürmüş ve İngiltere'nin mutlak zaferiyle sonuçlanmıştı.

İngiltere ve Arjantin; 1982'deki bu savaştan sonra, ünlü Meksika Dalgası'nın icat edildiği 1986 Meksika Dünya Kupası'nın çeyrek finalinde karşı karşıya geldi. Diego Armando Maradona, o maçta İngiltere'ye attığı iki golle tarihe geçti. İlk golü kaleciyle birlikte yükseldiği hava topunu elle İngiltere ağlarına göndererek attı, ancak hakem bunu fark etmedi. Maradona, sonradan gazetecilerin "Golü, elle mi attın?" sorularına "O, Tanrı'nın eliydi" yanıtını verdi. Bu cevap, İngilizlerin Falkland'da 'Tanrı'nın elinin kendileriyle birlikte olduğu' iddiasına bir göndermeydi.

İkinci golü ise 60 metre boyunca topu sürüp, kaleci de dâhil altı kişiyi (bir oyuncuyu iki kez) çalımlayarak attı. 1986'da televizyonlardan canlı izlediğimiz bu gol, FİFA tarafından 2002'de '20. Yüzyılın Golü' seçildi.

Maç, 2-1 Arjantin lehine sonuçlandı ve böylelikle Maradona tek başına 'Falkland Savaşı'nın intikamını' almış oldu. Arjantin, o yıl Batı Almanya'yı da (O zamanlar henüz Demir Perde yıkılmadığı için Almanya; Doğu ve Batı diye ayrılıyordu ve asıl Almanya olarak görülen de Batı Almanya idi) 3-2 yenip Dünya Kupası'nı aldı.

NAPOLİLİLER MARADONA'YI İTALYANLARDAN ÇOK SEVDİ

Tüm zamanların en iyi futbolcularından biri, belki de birincisi olan Diego Armando Maradona, 30 Ekim 1960 tarihinde fakir bir ailenin çocuğu olarak Buenos Aires Lanus'ta Evita Hastanesi'nde dünyaya geldi. Ailesinin dört kızdan sonra ilk erkek çocuğuydu. Maradona'dan sonra iki de erkek çocuk dünya geldi.

Maradona, yine tüm zamanların en iyi futbolcularından biri olarak görülen Brezilyalı Pele ile birlikte FİFA tarafından 20. Yüzyılın Oyuncusu Ödülü'nü almış bir isim. Barcelona'ya 5 milyon Euro, Napoli'ye 6,9 milyon Euro ile transferiyle de rekor kırmış bir futbolcu. Argentinos Juniors, Boca Juniors, Barcelona, Napoli, Sevilla ve Newell's Old Boys gibi profesyonel takımlarda oynadı. Ve elbette Arjantin milli takımında da…

İtalya'yı ve İtalyan kulüplerini çok sevmesinde annesinin İtalyan kökenli olmasının etkisi olabilir. Anne Dalma Salvadora Franco Doña Tota, İtalyan asıllıydı. Baba Diego Chitoro Maradona ise bir Guarani idi. Guarani, Güney Amerika'da çoğunlukla Paraguay, Uruguay ve yer yer Arjantin, Brezilya ve Bolivya'da yaşayan yerli halka verilen isim. Arjantinli gazeteci Narciso Binayan'a göre Maradona'nın soyunda Hırvatlık da var.

Maradona 10 yaşındayken bir yetenek avcısı tarafından fark edildi ve mahalle kulübü olan Estrella Roja'da amatör olarak oynamaya başladı. 20 Ekim 1976'da Argentinos Juniors adlı kulüple ilk profesyonel sözleşmesini imzaladı. Sonra Boca Juniors'a transfer oldu. 1982 Dünya Kupası'ndan sonra Barcelona'ya transfer oldu. İspanyol Ligi'nde bir mücadele sırasında ayak bileği kırıldı ve futbol kariyeri tehlikeye girdi. Ama tedaviden sonra sahalara geri döndü. İspanyol Ligi'nde istediği başarıyı sergileyemedi ve İtalyan kulüp Napoli'ye transfer oldu. Orada çok sevildi. Öyle ki zaten Milano başta olmak üzere 'Çizme'nin kuzeyinden ve kuzeylilerden hazzetmemeleriyle meşhur Napolililer, İtalya-Arjantin maçında Maradona'dan ötürü İtalya'yı değil, Arjantin'i tutuyorlardı.

'ALTIN ÇOCUK' OLARAK BİLİNİYORDU

Maradona, Arjantin milli takımı ile çıktığı 91 maçta 34 gol attı. İtalya'da 1991 yılında pozitif çıkan bir kokain testinden sonra 15 ay süreyle futboldan uzaklaştırıldı. 1994 FİFA Dünya Kupası'nı da yine 'uyuşturucu iptilası' yüzünden evinden izlemek zorunda kaldı.

Kasım 2008 tarihinde Arjantin teknik direktörlüğüne getirildi, ancak bu işte pek dikiş tutturamadı ve 15 ay sonra istifa etti. Maradona, geçirdiği beyin ameliyatının ardından Arjantin'in Tigre şehrindeki evinde önceki gün kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.

Pele'ye yaşım yetmedi ama Maradona'yı çocukluğumda çok izledim. Bizim X Jenerasyonu için gelmiş geçmiş en büyük futbolcu Maradona'dır. Maradona, olağanüstü futbol yeteneğinden ötürü İspanyolca 'El Pibe de Oro' (The Golden Kid) yani 'Altın Çocuk' lakabı verilmiş bir futbol efsanesi. Ve hiç şüphe yok ki, en çok 22 Haziran 1986'daki Arjantin-İngiltere maçıyla hatırlanacak. Falkland'ın intikamını eliyle aldığı için…