Google'ın kişisel bilgileri toplayan şirketleri satın alarak kurduğu veri imparatorluğu, hastalıktan yeme-içme alışkanlıklarına kadar 25 milyon kişinin bilgilerini depolayan Fitbit'i, 2.1 milyar dolara satın almasıyla daha da büyüdü. Google, bu operasyonla kişisel sağlık alanına yöneldini de göstermiş oldu. Şirket bu yıl haziran ayında da 2.6 milyar dolara veri analizi konusunda uzman Looker'ı bünyesine katmıştı. Bu satın alma sonrası, kişisel verilerin dünyanın en büyük ve en güçlü teknoloji şirketlerinden birinin eline geçmesi 25 milyon aktif Fitbit kullanıcısı için can sıkıcı olabilir. Fitbit'e ödenen 2.1 milyar doların, bu yıl 20 milyon adede ulaşacak akıllı saat için olduğunu düşünmek de sadece buzdağının üstüne bakmak olur.
SAATLERİN TAŞIDIĞI VERİ
Google, reklam ağını Fitbit üzerinden elde edilen sağlık ve zindelik verilerini kullanmayacağını söylese de şirketin ödenen değerin karşılığını sadece akıllı saat ya da bileklik satışıyla elde edemeyeceği kesin. Şirket, Fitbit kullanıcılarının veri gizliliğini nasıl idare edeceği ile ilgili diğer önemli soruları değerlendirmediğini söyledi. Ancak bu açıklama çok da inandırıcı bulunmuyor. Fitbit verilerini Google arama sonuçlarımızı etkilemek için kullanılabilir mi? Kan şekeriniz düştüğünde bulunduğumuz bölgede şeker hastaları için restoran önermek için bu veriler biçilmiş kaftan değil mi? Yeni sağlık ürünleri veya sigorta paketleri oluşturmak için kullanabilir mi? Fitbit, egzersiz, yemek, ağırlık, uyku gibi çok kişisel ölçümleri izliyor. Kendi başına, bu veriler bir kişinin özel hayatı hakkında anlamlı bilgiler sağlıyor. Şirketin sahibi Fitbit olduğunda pek çok kişi, kişisel verinin paylaşımı konusunda pek endişeli değildi.
BUZDAĞININ ALTI ÖNEMLİ
Oysa buzdağının altında kişisel veri ile birleşecek devasa bir bilgi havuzu var. Ancak, bu veriler Google'ın izlediği daha geniş bilgi grubuna dağıldığında, kişisel verilerle arama verilerini birleştirme şansı doğuyor. Kişisel verilere kalp ritmi, uykudaki davranışlar bile giriyor. Yani Google, uykudayken bile sizinle ilgili pek çok veriyi toplayacak. Ne aradığınız, hangi e-postaları gönderdiğiniz, nereye gideceğinizin dışında kişilerin oldukça kapsamlı bir profilini sunacak. Google giyilebilir cihazlarda kullandığı Android işletim sistemi Wear OS üzerinden önemli miktarda veri topluyor. Google'ın ana şirketi Alphabet, antitröst ihlalleri konusunda federal ve eyalet düzenleyiciler tarafından inceleniyor. Bu araştırmalar, şu an için şirketin arama ve reklam konusunda baskınlığına odaklı.
SİGORTA ŞİRKETLERİNE EN DOĞRU RİSK ORANI
Şimdi Google'ın sahip olduğu veri kaynaklarını gözünüzün önüne getirin. Sonra, bu yıl içinde satın aldığı diğer bir şirket olan Looker'ın veri analizi ve bulut tabanlı hizmet yeteneklerini, Fitbit verileriyle birleştirip sigorta şirketlerine risk analizi sunacağını düşünün. Neden olmasın? Eğer sigorta şirketleri Google aracılığıyla böyle bir öneride bulunursa, ben şaşırmam. Her kullanıcının kan şekeri değerinden, düzenli yaptığı egzersizlere kadar pek çok kişisel veriyi sadece anonim veri olarak kullanacağına inanmak kolay değil. Bunu da düzenli spor yapan sağlıklı beslenen kullanıcılara daha düşük sigorta risk pirimi için yapıldığını söylerek elde etmek hiç akla uzak gelmiyor.
KALP RİTMİNDEN KİMLİK BİLGİSİ
BİOMETRİK kimlik denilince aklımıza hemen vize alırken çekilen fotoğraflar veya parmak izi geliyor. Oysa akıllı saat ve bileklikler daha benzersiz bir kimlik tanıma verisine sahip. Kalp ritmi kişiye özel bir veri. Yani internetten alışveriş yaparken sadece akıllı saatin kolumuzda olmasının yeterli olduğu bir senaryo düşünün. Yani ne parmak izi ne de yüz tanıma teknolojisine gerek kalmayacak. İşte bu kadar önemli veriyi giyilebilir cihazlar toplayabiliyor.