Türkiye'de girişim ekosisteminin pek çok parçası henüz tam oturmuş değil. Girişimcilik, mentorluk, girişim sermayesi şirketi, melek yatırımcı, girişim hızlandırma programı akla gelince her oyuncu üstüne düşenden fazlasını planlamak zorunda. Yeterli girişim fikri olmazken, fikri işleyip hazırlayacak ve hayata geçirecek girişimci azmi de yok. Pek çok hizmeti bir arada bulabileceğiniz deneyimli programlar bulmakta zorlanıyorsunuz.
Özellikle iş dünyasının kalbinin attığı İstanbul'da dünyada gelişen çalışmalara paralel iş alanları oluşturmak bunu akademik çevrenin merakıyla buluşturmak kolay değil. İTÜ Arı Teknokent bu güzel uyumu en iyi uygulayan kurumlardan biri. Belki hata yapıyorlar, eksik yapıyorlar ama girişimcilere söyledikleri gibi doğruyu bulmak için samimiyetle çalışıyorlar. Genel Müdür Kenan Çolpan'a işin sırrını sorduğumda hemen ekibini gösteriyor. Türkiye'de ekosistem oluşmadan kavgayı tercih eden birçok sektör ve çekişme var. İTÜ Teknokent tam tersine deneyimlerini diğer üniversitelerin ve devlet kurumlarının teknokentleriyle paylaşıyor.
MERAKIN PEŞİNDEN GİDILIYOR
İTÜ Arı Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Deniz Tunçalp, merak ettiği şeyi tam öğrenmeden tatmin olmadığını söyledi. Tunçalp, 2003'te kurduğu girişimi sattıktan sonra profesyonel hayata Turkcell'de çalışarak başlıyor. 7 yıllık profesyonel iş hayatından sonra merakı dindirmek için aldığı eğitimleri İTÜ'de girişimlerin seçilmesi, eğitilmesi ve yönlendirilmesinde kullanıyor.
Girişimciliğin arkasında sınırsız bir merakın ve azim olduğunu belirten Tunçalp, "İTÜ ARI Teknokent olarak amacımız, girişimcilerin başarıya ulaşarak zenginleşmesi ve ekosisteme yatırımcı olarak dönmesi. Ekosistemimizi derinleştirmek ve başarısını artırmak için elimizden geleni yapıyoruz" dedi.
3 AŞAMALI DESTEK PROGRAMI
Girişimlerin büyüme potansiyelini ortaya çıkaracak bir program uyguladıklarını vurgulayan Tunçalp, aşama aşama nasıl büyüdüklerini şöyle anlatıyor: "İTÜ ARI Teknokent olarak farklı profillerdeki girişimcilerin ihtiyaçlarına göre farklı programlar uyguluyoruz.
Belirli bir ölçeğe gelmiş teknoloji girişimcileri, teknoloji geliştirme bölgesinde yürüttükleri Ar-Ge projelerine özel destekler bulurken yolun başındaki girişimciler, İTÜ Çekirdek'teki entegre destek mekanizmalarına ulaşıyor. İTÜ Magnet'te ölçeklenme yani büyüme (scale-up) aşamasına gelmiş girişimcilere odaklanıyorlar. Innogate programında ise teknoloji ürünlerini, dünyanın en rekabetçi teknoloji pazarı olan Silikon Vadisi'ne satma ve ABD piyasasına girmek için hazırlık yapıyorlar." Sonuçta hızlandırma programları girişim ekosistemine yeni girişimleri kazandırıyor.
Türk Telekom'un Pilot gibi girişim hızlandırma programları daha fazla girişimcinin can suyu bulmasını sağlıyor.
Başlangıç Aşama Hızlandırma Programı
DENİZ HOCA'DAN 3X3 HATA VE TAVSİYE
1- Her iş modeli ölçeklenebilir değil. Ölçeklenmeyen girişim kimse için zenginlik yaratmaz. Mesela, her bir müşteri için farklı çözümler üreten çözüm sağlayıcılık, bir girişim sayılmaz, hızlı ve kârlı büyüme imkânı taşımadığı için de yatırım alma potansiyeli taşımaz.
2- Müşteriyi tanımak için müşteri ile yoğurulmak gereklidir. Kafanızdaki müşteri hayaline değil, araştırma yöntemleri ile dokunduğunuz ve ihtiyaçları üzerinde detaylı çalıştığınız spesifik müşteri profillerini hedeflemelisiniz. Yoksa ürününüz müşteri için yeterli cazibeye sahip olmayacağı gibi, harcadığınız pazarlama kaynağı da amacına ulaşmaz.
3-Bir girişimci aynı anda sadece bir girişimle uğraşabilir. Birden fazla girişim fikrini aynı anda hayata geçirme çabası kendini, ekibini ve varsa yatırımcını kandırmaktan öteye gitmez. Seri girişimci olabilirsiniz, paralel girişimci olamazsınız.
TANIŞMA, BÜYÜME VE YATIRIM
ASLINDA girişimler, yıllar içerisinde olgunlaşan hızlandırma programında ürün ve hizmetlerini nasıl şekillendireceğini öğreniyor. Deniz Tunçalp, sonraki dönemde İTÜ Çekirdek bünyesinde fikrini prototip haline dönüştürme aşamasında olan girişimcilerin TÜBİTAK BİGG programı ile 150 bin TL prototip hazırlama desteğine, bu süreçte İTÜ Çekirdek'in malzemesi ve laboratuvar kullanım desteğine ulaştığını ifade ediyor. İTÜ Çekirdek'in çok sayıda melek yatırımcı, yatırım ağları ve risk sermayesi şirketlerinden oluşan gruplarla tanıştırılmaya başladığını vurgulayan Tunçalp, şöyle konuştu: "Girişimci, yatırımcılarla şartları konuşurken, biz de süreci kolaylaştırmak için arabuluculuk görevi görebiliyor ve girişimcinin ihtiyaç duyduğu finans ve hukuk müşavirliğini kendisine sağlıyoruz. Sonuçlanan yatırımların ve kurumsal firmalar tarafından sağlanan mali hibelerin her yıl kasım ayında Big Bang etkinliğinde duyurulması ile yıllık yürütülen ön kuluçka süreci sona eriyor. Bütün bu süreçte, girişimin büyüme potansiyelini ortaya çıkarmak için alanın en iyi kaynaklarından edindiğimiz gelişmiş hızlandırma programımızı uygularken, bir yandan da 300'ü aşkın gönüllü mentorumuz, 100'den fazla bireysel ve kurumsal yatırımcımız ve 20'den fazla hibe sağlayan kuruluşun desteğinde maksimum kaynağı başarılı girişimcilerin kullanımına sunuyoruz. Geçen yıl 11 bin 96 başvuru değerlendirilip, 478 girişimci takım içinden en başarılı 33 tanesi, Big Bang günü 4.5 milyon dolarlık yatırım ve hibeye ulaştı."
İleri Aşama Hızlandırma Programı
SERMAYE ŞIRKETLERININ MERCEĞINDE
İTÜ Magnet'te, Türkiye'deki risk sermayesi şirketlerine yatırım adayları yetiştirdiklerini ifade eden Tunçalp, "Bu nedenle de risk sermayesi şirketleri dönem dönem İTÜ Magnet'te mentorluk yapmaya başladı. Temelde İTÜ Magnet programı büyüme aşamasındaki girişimlerin, ölçeklenmelerine engel olan problemlerini tespit edip tek tek çözmeye çalışıyoruz. Sadece ürünü, müşterisi, ekibi, ölçeklenebilir bir iş modeli olan ancak çeşitli sorunlar nedeniyle henüz ölçeklenmemiş seçme girişimlerin bir araya geldiği İTÜ Magnet'te firmaların sorunlarıyla teker teker ilgileniyoruz. Bu firmaların oluşturduğu İTÜ Magnet topluluğu da birbirine çok yardımcı oluyor" dedi.
Uluslararası Hızlandırma Programı
KÜRESELDE YENI GIRIŞIMCI YARATIYOR
INNOGATE, küresel hedefler kazandıran teknoloji firmalarına en kısa zamanda en büyük deneyimi kazandırabilme amacını taşıyor. Bu nedenle, Türkiye'de üretilen teknoloji ürünlerini, ABD'deki farklı lokasyonlarda pazara sunup ihracata yönlendiriyor. Tunçalp süreci şöyle anlatıyor: "ABD'den gelen danışmanların yürüttüğü bir aylık atölye çalışmaları dizisi ile firmanın oradaki pazara giriş ve pazarlama planları, finansal modellemesiyle birlikte hazırlanıyor. İkinci ay firmanın ABD'ye adım atmadan önce son kontrolleri yapılarak pazarlama materyalleri ve pazardaki ilk aylarında yapacakları görüşmeler ayarlanıyor. Üçüncü aylarında ise İTÜ ARI Teknokent yönetiminden bir ekiple firmaların ABD'ye giderek, yüksek bir ritim ve yardımlaşma ortamı içinde ilk aylarını geçirip görüşmeler gerçekleştiriyor."
En iyi girişimler
ÜRETIM, TASARIM VE IHRACAT ŞART
DENIZ Tunçalp'a sihirli bir değnek verdiğimizde değiştirmek istediklerini sorduğumuzda şöyle anlatıyor: "Daha çok yerleşik firmanın tasarıma dayalı üretim ve ihracat yapmasını sağlamak isterdim. Ürün tasarımı üzerinden rekabet eden kurumsal firmalar, bu sayede girişimcilerle daha yenilikçi iş ilişkileri kurabilir ve ülke ekonomisinde üretime, markalaşmaya, farklılaşmaya dayalı kârlılık alabilirdi. Böylece, kurumsal şirketler satın almalarının yüzde 1-2'sini girişimcilerin ürünleri arasından seçim yaparak gerçekleştirmeye daha açık olurken, rekabet içinde, risk alarak girişimlere yatırım yapmaya yönelir. Böylece de ekosistemin önü açılırdı. Devletin de özel sektörün de, piyasayı bozmadan, girişimciyi hızlandırıyorum sanarak yavaşlamasına sebep olmadan, kısacası piyasayı büyütücü şekilde, müşteri veya azınlık yatırımcısı olarak girişimcilere destek olması ekosistem için en sağlıklı büyümeyi gerçekleştirebilir."