Mehmet Çelik ilkokul diplomasıyla yola çıktı. Üretiminin yüzde 80'ini yurtdışına satan Çelik Makas'ı kurdu. 10 kişiyle adım attığı yolda bugün 170 çalışanla devam ediyor. Halen aralarında Burberry, Bobby Jones, Daniel Hechter ve Lagerfeld'in bulunduğu önemli markalara üretim yapıyor. Bu yıla kadar fasoncu olarak yoluna devam eden Çelik Makas, şimdilerde Formenti markasını yaratmanın heyecanını yaşıyor. Osmanbey'de altı katlı bir mağaza açan şirket, Arnavutluk, Litvanya, Bulgaristan, Romanya, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, İran, Arap ülkeleri, Fas ve Cezayir'e toptan satış yapıyor. Çelik'in Formenti markasını seçmesinin ilginç bir öyküsü var: "Mario Formenti İtalya'da eskiden iplik aldığımız firmanın yöneticisiydi. Bay Formenti'den dört beş yıl önce rica ettim, 'İsminiz çok güzel ve bunu ileride kullanmak istiyorum' dedim, kabul etti." Çelik Makas Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çelik'le bir araya gelerek yeni markasını konuştuk.
Malatya'dan İstanbul'a göç ettiğinizde işçi olarak çalıştınız. Amerika'ya gittiniz, Formenti'yi yarattınız. Bu yolculukta en çok neyi öğrendiniz?
Bir dönem ailemle birlikte Amerika'da yaşadım. Orada da işime devam ettim. Hatta o dönem, Baba Bush dahi ürettiğimiz tişörtlerden giydi. Memnuniyetini gönderdiği bir mektupla kaleme aldı. Bir Türk girişimcisi olarak bundan gurur duyduk. 1975'ten bu yana erkek tişört ve trikoları üretiyoruz. Sürekli öğrenen, yeniliklerin peşinden koşan, gelişmeleri yakından takip eden ve altyapısını bu gelişmelere göre revize eden şirketler başarıya ulaşıyor.
Bugün Çelik Makas üretiminin yüzde 80'ini yurtdışına satıyor. Birçok ünlü markaya üretim yapıyor. Başarınızı neye borçlusunuz? Kurulduğumuz günden itibaren lüks markalara kendi etiketleriyle üretim yaptık. Artık kendi markamız Formenti'ye ağırlık veriyoruz. Şu anda sadece Karl Lagerfield'e üretim yapıyoruz. Başarımızı "mükemmellik olağanüstü şeyler yapmakla değil, sıradan şeyleri olağanüstü iyi yapmakla elde edilir" mottomuza borçluyuz. En nitelikli hammaddeyi, son sistem teknoloji ve uzman işgücü ile buluşturuyoruz. Araştırmak, geliştirmek, farklı düşünmek başarıyı sağlıyor.
Yıllık üretiminiz ne kadar?
Yıllık üretim adedimiz; 300 bin. Bunun yüzde 50'sini golf, tenis, marin konseptlerindeki tişörtlerimiz, 20'sini 'hot cotton' dediğimiz özel bir iplikle yapılan sivetşörtlerimiz, 20'sini ipek-yün-kaşmir trikolarımız, 10'unu da gömleklerimiz oluşturuyor.
Cironuz ne kadar?
12 milyon dolar.
Bugüne kadar neden marka yaratmadınız? Geç kalmadınız mı?
Markalaşma gerçekten bambaşka ve uzmanlık gerektiren bir süreç. Hazır olduğumuza inandığımız zaman bunu gerçekleştirmek istedik.
NEW YORK'U RADARINA ALDI
İhracatçı olarak ekonomiyi nasıl buluyorsunuz?
İstikrar çok önemli. Birçok ülkede ekonomik durgunluğa rağmen ekonomimiz iyi durumda. Ülkemizin ekonomide artan gücü, istikrarlı büyüme politikası, gelişen sermayesi bize yatırımlarda cesareti veriyor.
Tekstil ve perakende sektörünü nasıl görüyorsunuz?
Tekstildeki üretim gücümüzü marka yaratmada da göstermemiz gerek. AVM'lerin de stratejilerini değiştirmesi lazım.
Birçok ülke sizden mal alıyor. Neden ilk başta perakende düşünmediniz?
Markamız iç pazarda 250'yi aşkın mağazada var. Moskova (5), Ukrayna (2), Milano, Odessa ve Donetsk'te mağazalarımız var. Markamız Türk Cumhuriyetleri, Balkan ülkeleri, Avustralya, Yeni Zelanda, Irak ve Afrika ülkelerinde corner modeliyle satışa sunuluyor. Eskiden tişört ve triko üretiyorduk. Bu bir perakende mağazası için yeterli çeşitliliği sağlamıyordu. Müşteri mağazaya girince pantolonu da, ceketi de, gömleği de, ayakkabıyı da, aksesuvarı da görmek istiyor. Bunları iyi yapabileceğimize inandığımız anda perakendeleşmeye karar verdik.
2015 nasıl geçecek sizce? Hedefleriniz neler?
Birçok ülkede devam eden durgunluk, özellikle de Rusya'daki kriz ilk 6 ayımızı etkileyecek. Biz böyle zamanlarda durmuyoruz. Yeni mağaza açmaya devam edeceğiz. Bu yıl yurtiçi ve dışında 15 mağaza açmayı planlıyoruz. New York yakın markajımız altında. Bu yıl en az yüzde 35'lik bir büyüme hedefliyoruz.