Plaza yaşamı, yüksek katlı binalar, çalışanlara sağladıkları konfor, kaynakların ekonomik kullanımı, daha fazla insanı bir arada çalıştırma imkanı gibi olumlu katkılarının dışında birçok sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Klimalardan kaynaklanan enfeksiyonlar nedeniyle üst solunum yolu sorunlarının dışında, gökdelenlerde çalışanların en çok yakındıkları sağlık sorunlarının başında gerilim tipi baş ağrıları ve migren geliyor.
ERKEKLERDE NADİR GÖRÜLÜYOR
İş dünyasının stresiyle, gerilim tipi baş ağrıları çok fazla insanda görülüyor. İş stresinin etkilediği bir diğer hasta grubu da migreni olanlar. Migren baş ağrıları içinde en çok rastlanılan türü oluşturuyor. Migren ağrısı özellikle de genç kadınlarda daha fazla görülüyor. Eğer kişinin annesinde migren varsa, kızında da ortaya çıkabiliyor. Migren erkeklerde ise daha nadir bir şekilde görülüyor. Bunun nedeninin ise hormonal olduğu düşünülüyor. Migrenle beraber, hastada mide bulantısı, çarpıntı, kusma, görme bozukluğu gibi belirtiler olabiliyor. Migren hemen hemen her durumda gerilim tipi baş ağrısı ile birlikte ortaya çıkıyor.
İŞ STRESİ BİYOKİMYAMIZI BOZUYOR
Gerilim tipi baş ağrısının psikolojik olup olmadığı sık sorulan bir soru. Eski yıllarda veremin tedavisi olmadığı için birçok insan bu hastalıktan hayatını kaybetmişti. Dolayısıyla sinir sistemi hastalığının tanısı ve tedavisi olmadığı için basit depresyona yakalanan insanlara, kendisine ve çevresine zarar vermemesi için daha ağır ilaçlar veriliyordu. Fakat son 15-20 yıldır depresyonun sinir sistemini idare eden sinirin biyokimyasının değişikliğinden kaynaklandığı anlaşıldığı için ilaçlarla tedavi edilebildiği ispatlandı. Soğukta kalan bir insan nasıl grip olabilirse yoğun iş stresi de insanın sinir sisteminin biyokimyasını bozuyor. Eğer insan takıntılıysa takıntısını artırıyor, sinirliyse daha da sinirli oluyor. Depresyon ve takıntı günümüzde tedavi edilebilir bir hastalıktır. İlaç, gerekirse terapi , ilaç istemeyen hastalar için de yapılan TMS tedavisi bu hastalığı kontrol altına alabiliyor.
NÖROLOJİ UZMANI YAPMALI
BOTOKS uygulaması, uzman bir nörolog tarafından yapılmalıdır. Migren botoksunun uygulanış şeklinde sulandırılması çok farklıdır. En az 30-35'ten fazla noktaya uygulanmalı ve doğru şekilde uygun aralıklarla yapılmalıdır. Malesef bazı estetik işlemi yapan meslektaşlarımız 'yüz botoksu yaparken migren botoksu da yapayım' diye tam olmayan uygulamalar yapıyorlar. Bu da başarısızlıkla sonuçlanıyor. Bizler eğitim almadan nasıl yüz botoksu yapamazsak o arkadaşlarımızın da eğitim almadan migren botoksu yapmaması lazım.
MİGRENE BOTOKS TEDAVİSİ
AYRICA migren tipi baş ağrısında günümüzde tedaviden oldukça başarılı sonuçlar alınıyor. Örneğin çok başarıyla uyguladığımız botoks enjeksiyonu tedavisi migreni büyük ölçüde kontrol altına alıyor. Migren tipi baş ağrısında baştaki kasları uyaran sinirlerin uyarısıyla kaslarda aşırı kasılma ve spazm oluyor, hastada zonklayıcı şekilde baş ağrısı görülüyor. Baş bölgesinde nöroloji uzmanının belirlediği 30'dan fazla noktaya uygulanan botoks toksini, kaslardaki spazmı önleyip, ağrıları ortadan kaldırıyor. Botoksun süresi en az 6 aydır. Fakat bazı hastalarda bu sürenin 2 yıla kadar uzadığı tespit edilmiştir.
BOTOKS SİNİR İLETİMİNİ BLOKLAR
NÖROLOJIDE bir çok hastalığın tedavisi semptomatiktir yani belirtileri azaltmaya yöneliktir. İstemsiz boyun kaslarının kasılmaları, göz çevresindeki kasların kasılması, felç sonrasında oluşan belirli kasların aşırı aktif hale gelerek, adale katılığına, sertliğine ya da spazmlarına neden olduğu kas spasitesi gibi durumlarda botoks, sinir iletimini bloklayarak kasların istemsiz kasılmalarına son verir. Estetik de son zamanda uygulanan botoks sayısı nörolojik hastalıklardan çok çok fazladır. Yüz kaslarını yukarıda söylediğim mekanizmayla kasılmasını engeller. Ve kırışıklıkları bu şekilde yok eder. Yani aslında botoks uygulaması yüz kaslarını geçici felç eden bir uygulamadır. Nörolojideki gibi bunun da eğitim almış estetik doktorlar tarafından uygulanması gerekir.