Zeytinyağı; zeytin ağacının meyvesi olan zeytinin çekirdekleri ile birlikte sıkılarak hiçbir kimyasal işlem görmeden, katkı maddesi içermeden, doğal hali ile elde edilen, oda sıcaklığında sıvı olarak tüketilebilen, yeşilimsi sarımtırak renkte bitkisel özlü sıvı yağdır. Ayçiçeği, soya, mısırözü gibi bitkisel yağlardan farkı; doğal yollardan üretilmesidir. Zeytinyağının sabit bir bileşimi bulunmamaktadır. Kullanılan zeytinlerin türüne, üretim yılına, zeytinin geldiği bölgenin jeolojik özelliğine ve zeytinin sıkılma yöntemine göre içeriği değişir. Ayrıca yıldan yıla da bu bileşim farklılık gösterir. En iyi zeytinyağı erken hasat edilen zeytinlerin değirmen taşlarında soğuk pres metoduyla elde edilenden olduğu bilinmektedir. Zeytinyağının diğer yağlardan en önemli farkı, tekli doymamış yağ asidi olan oleik asitten oldukça zengin olmasıdır. Zeytinyağı; fenolik bileşikler, antioksidanlardan oleuropein ve hidroksitirosol, A, C, E ve K vitaminleri, kalsiyum, fosfor, potasyum, kükürt, magnezyum, demir, bakır gibi mineralleri de bolca içerir.
KALP HASTALIKLARINDAN KORUR
Zeytinyağı E vitamini ve selenyumu çok içermesinden dolayı damar sertliği ve kalp krizi riskine karşı en etkili ilaçlardan biri olarak tanımlanmaktadır. E vitamini ve selenyum, kuvvetli antioksidan etkisi göstererek damarın duvarlarının sağlıklı olmasını sağlamaktadır. Ayrıca bol miktarda bulunan K vitamini sayesinde damar çeperleri ve kalp dokusunu koruyucu etki oluşmaktadır.
VÜCUT KOLESTEROL DENGESİNİ SAĞLAR
Vücudumuzdaki kolesterolün yaklaşık yüzde 70 kadarı organizmamız tarafından üretilir. Sadece yüzde 30 kadarını yiyeceklerimizden alırız. Eğer yiyeceklerle kolesterol alımı artarsa, vücut bir denge mekanizması içinde karaciğerden kolesterol üretimini durdurur. Kolesterolün karaciğerden yüksek oranda üretilmesi hem safra kesesi taşlarının oluşmasına, hem de kalbe giden damarın sağlığının bozulmasına neden olur. Tam burada zeytinyağı tampon görevi görerek damara çöken kolesterollerden kötü huylu olanının damarda yapacağı hasarı önleyici etki göstererek kandaki farklı kolesterol çeşitlerinin de dengelenmesini sağlar. Günde sadece sabah aç karnına iki yemek kaşığı zeytin yağı tüketimi, kötü huylu kolesterolün azalmasını sağlarken, damar sağlığını koruyan iyi huylu kolesterolün de artmasına zemin hazırlar. Bunu, zeytinyağını diğer yağlardan ayıran oleik asit sayesinde yaptığı belirtilmektedir.
YÜKSEK TANSİYONU DÜŞÜRÜR
Sabah aç karnına iki yemek kaşığı doğal zeytinyağı tüketen hipertansiyon hastalarında en az altı ay gibi bir süre sonrasında; kullanılan tansiyon ilacının dozajının azaltılarak felce kadar gidecek riske neden olan kan basıncını azalttığı bulunmuştur. İlaca duyarlı tansiyon hastalarında tek başına zeytinyağının suya katılarak içilmesinin bile ilaç kullanmadan tansiyonu düşürebildiğini gösteren araştırmalar da bulunmaktadır. Yapılan araştırmalarla, zeytinyağında bulunan oleik yağ asidi ve polifenollerin kan basıncını düşürmede ilaç kadar etkili olduğu bildirilmiştir.
YAŞLANMAYI YAVAŞLATIR
Girit adasında yaşayanların uzun süren yaşam sırlarının temelinin sabah aç karnına iki yemek kaşığı zeytinyağı tüketmelerinden kaynaklandığını ve aynen zeytin ağacı gibi asırlık bir ömrün bu mucize meyvenin altın suyundan kaynaklandığını işaret eden kanıtlar oldukça fazladır. Zeytinyağında bulunan az miktarda linoleik asit, prostaglandin denilen insan hücrelerinde bulunan ve vücudun kendini yenilenmesinde önemli yeri olan bu maddenin üretimini sağlar.
BAĞIRSAK KANSERİNE KARŞI...
Zeytinyağının doğal bileşiminde bulunan fenolik bileşikler oleik asit ile bir araya geldiklerinde kontrolsüz hücre çoğalmasını baskılayıcı etki göstererek kanser hücrelerinin büyümesini de engellemektedir. Özellikle oleik asit, sindirim sisteminde kalın bağırsak kanseri oluşumunda etkili olan safra asitlerinin üretimini azaltarak bağırsak boyunca mukoz dokunun bütünlüğünü koruyucu etki gösterir. Epidemiyolojik araştırmalar, özellikle zeytinyağının içerdiği fenollerin kanser hücresi hattında 24 saat içinde anti kanser etkisi gösterici aktivite geliştirdiğini açıklamışlardır.
GÜNÜN BİLİMSEL NOTU
Zeytinyağı doğrudan güneş ışığı görmeyen serin yerde saklanmalıdır. Saklama için en uygun sıcaklık 14-15 derecedir. Zeytinyağındaki klorofil, yağın ışığa karşı hassas olmasına neden olur. Bu nedenle renkli cam şişelerde, renkli damacanalarda, porselen ya da çelik kaplarda saklanmalıdır. Zeytinyağı, ağzı açık olursa hava ile temastan dolayı bozulmaya başlar, asit oranı artar. Bu nedenle zeytinyağlarının ağzı muhakkak sıkı kapalı tutulmalıdır. Usulüne göre saklanan doğal sızma zeytinyağları iki yıl kadar tazeliğini koruyarak depolanabilmektedir. Zeytinyağı alırken özellikle cam şişede olanlar tercih edilmeli. Şişe ters çevrildiğinde dibinde tortu biriktiği gözleniyorsa bu yağın kalitesiz olduğunun göstergesi olduğundan satın alınmaması dikkat edilecek en önemli konulardan biridir. Zeytinyağından bir yudum ağıza alındığında boğazı yakmıyor ve zeytin meyvesi tadını rahatça hissettiriyorsa, bunun yağın kaliteli ve iyi olduğunun göstergesi olduğunu da unutmamanızı tavsiye ederim. Küçük bir test ile aldığınız zeytinyağının saf olup olmadığını kolayca anlayabilirsiniz. Satın alacağınız zeytinyağını bir miktar çay bardağına koyun ve bardağı kendi ekseni etrafında hafifçe sallayın. Zeytinyağı dalgalanacaktır ve yağ, bardağın kenarından aşağı doğru akacaktır. Bu akım eğer yavaş oluyorsa zeytinyağınızın saf olduğunu garanti edebilirsiniz. Zeytinyağının asidinin düşük olup olmadığını da basitçe anlayabilirsiniz. Alacağınız farklı tipteki yağları küçük tabaklara koyup eş zamanlı pamuktan minik bir fitil yapıp yaktığınızda is yapmadan uzun süre yanan yağın düşük asit oranlı olduğunu söylemek kolaydır.
GÜNÜN SAĞLIĞI İYİLEŞTİREN FORMÜLÜ
Düzenli tuvalete çıkamayanlar için zeytinyağının oldukça etkili bir formülasyonunu sizlerle tanıştırmak istiyorum. Bu formül ile 10 gün içinde bağırsaklarınızın hareketinin hayatınızda olmadığı kadar düzenli olduğunu göreceksiniz. Sabah aç karnına tüketmeniz yeterli. Divertikülü olanlar bu formülü kesinlikle uygulamamalıdır.
Malzemeler
2 yemek kaşığı zeytinyağı
2 adet kuru incir
Taze limon
Yapılışı
Kuru incirleri bir gece önceden ılık suda yumuşaması için bırakın. Sabah incirleri alın ve çatalla ezin. Üzerine iki yemek kaşığı doğal zeytinyağı ve çok az taze limonu sıkıp karıştırarak yiyin.