CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun öyle açıklamaları oluyor ki, gerçekten artık komik bile gelmiyor. Hafta sonu yaptığı açıklamada, üniversitelerdeki başörtüsü sorununun kendisi sayesinde ortadan kalktığını buyurdu. Hay Allah'ım; neresinden tutsan elinde kalıyor. CHP'nin kurumsal olarak başörtüsüne serbestlik getiren yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuru ayan beyan ortada iken, bir insan nasıl olur da böyle bir açıklama yapabilir, anlayan beri gelsin.
AK Parti'nin MHP ile birlikte yasal olarak çözdüğü bu mesele sayesinde bugün ne okulda, ne kamuda bir sorun olmadığı halde, CHP Lideri durduk yerde bir başörtüsü tartışması başlattı. Buna karşılık Başkan Erdoğan'ın, "Anayasal düzenleme yapalım, hatta parlamentoda çözülmüyorsa en büyük hakeme yani millete bu işi referandumla götürelim, kararı millet versin" resti büyük destek gördü.
Bu konuda Ankara kulislerinde 2023 seçimleriyle birlikte referandumun aynı anda yapılabileceği ciddi ciddi konuşulup büyük destek buluyor. Hadi bakalım şimdi; el mi yaman bey mi yaman göreceğiz.
***
KAHRAMAN TÜRK ASKERİ, TÜKÜRÜĞÜYLE BOĞAR SİZİ
Gün geçmiyor ki, bu devlete ve millete dil uzatanların kimliklerine, sıfatlarına şaşırmayalım. İsminde Türk ibaresi olan Türk Tabipleri Birliği'nin sözde başkanı, maalesef adaşım da olan Şebnem Korur Fincancı'nın Türk ordusunun kimyasal silah kullandığına ilişkin iğrenç iftiraları hepimizin sinir uçlarına ziyadesiyle dokundu.
Hanımefendi hızını alamayıp bu açıklamayı bir de teröristlerin sözcüsü televizyon kanalı ve haber ajansına tekrarlayarak daha geniş kitlelere yaymaya çalıştı. Ki, terör örgütünün sözcülüğünü yapan bu sözde ajans ve TV kanalı, hanımefendinin haberini verirken Tabipler Birliği'nin başındaki "Türk" ifadesini de kullanmadı. Bütün bunlardan zerre rahatsız olmayan Fincancı, öldürülen teröristler için "şehit" ve "gerilla" ifadelerinin kullanılmasını da kabullendi.
Fincancı'ya en güçlü destek tabii ki CHP içinden geldi. İstanbul Milletvekili ve eski Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, görüntüleri izlediğini ve konuyu Meclis gündemine taşımakta kararlı olduğunu sosyal medyadan ilan etti. Hızını alamayan Tanrıkulu, Köln'de Türkiye ve Türk milleti karşıtlarının düzenlediği bir konferansa gönderdiği video mesajda Türkiye'yi suçlamaya devam etti.
Tanrıkulu'nu bu konferansta Şebnem Korur Fincancı da yalnız bırakmadı ve cezaevlerinde hak ihlalleri olduğu yalanına sarıldı. Gerçek hekimlerimizi temsil etmeyen Fincancı ile ilgili adalet ve yasaların izin verdiği tüm yaptırımların uygulanacağını Başkan Erdoğan önceki günkü Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında açıkladı. Adalete de, Gazi Meclis'imize de sonuna kadar güvenim tam. Ama bu alçakça iddiaları, iftiraları ortaya atanlar bilsin ki; bizim şanlı ordumuzun, pislik teröristleri öldürmeleri için ne kimyasal silaha ne de yasadışı hiçbir şeye ihtiyacı yok.
15 Temmuz'da bu milletin neler yapabildiğini görüp de hâlâ aklı başına gelmeyenler bilsin ki; bu milletin bağrından kopan kahramanların, Peygamber ocağındaki kahraman ordumun, her Türk askerimin tükürüğü bile bu alçakları boğmaya yeter. Bu böyle biline...