Yaş ilerledikçe değerlerimizin daha farkında oluyoruz veya farkındalığımız artıyor. Bayramları bayram gibi karşılamak, ailemizle, sevdiklerimizle bütün ritüelleriyle yaşamak çok daha anlamlı oluyor. Çok şükür ki geride bıraktığımız Kurban Bayramı'nda da eminim pek çok insan benimle aynı düşündü, aynı duyguları yaşadı.
Siyasette bile bayramın iyileştirici, birleştirici etkisi hissedilmedi mi sizce de? Sırf teninin renginden dolayı kendini bilmez bir insan müsveddesinin ırkçı söylemlerle hakaret ettiği Senegalli Davut ve ailesini Türk milleti adına İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun ziyaret edip gönül almasına hepimiz sevinmedik mi? Yine bir cani tarafından bayramın hemen öncesinde Konya'da görevi başında katledilen Doktor Ekrem Karakaya'nın ailesini Başkan Erdoğan'ın telefonla arayarak taziyeyle birlikte gerekenin yapılacağını söylemesi bir nebze iyi gelmedi mi?
Açık söyleyeyim; bana çok iyi gelen bir başka gelişme de terörle mücadelede destan yazan güvenlik güçlerimiz ve savunma sanayiimizin geldiği noktayı layıkıyla ortaya koyan bir hadiseydi. Türkiye sınırından onlarca kilometre ötede nokta atışıyla teröristleri imha eden SİHA'larımız, önceki gün Kandil'de 2 teröristi daha etkisiz hale getirdi.
Sosyal medyada her zaman algı operasyonları, hakaret ve iftiralar değil, güzel şeyler de yazılıp çiziliyor. Şu paylaşım ne de güzel anlatmış Türk devletinin büyüklüğünü: "Adam olana özel uçak, hain olana SİHA gönderen devletimle gurur duyuyorum. Dünya değil, Türkiye 5'ten büyüktür." Şimdi daha iyi anladınız mı?
***
SANA TATİL ÇOK YAKIŞIYOR İMAMOĞLU!
İstanbul'u sel basar Bodrum'a gider, sözde deprem ziyareti der Erzurum'a kayağa gider, İstanbullu kar altında perişan olurken o kapısının önünde kar küreme aracıyla balıkçıda İngiliz Büyükelçi'yle keyif yapar, şimdi de İstanbul yağmur sularına teslim olurken Fethiye'ye tatile gider! Aslında niye kızıyorsak; zira kendisi 2 yıl önce "Bazı insanlara tatil yakışmıyor ama bana tatil de çok yakışıyor. Millet kızıyor diye tatile gitmeyecek değilim!" diye meydan okumuş Ekrem İmamoğlu! Tatilden arta kalan zamanlarda da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıyor işte! Neyinize yetmiyor!
***
NE KORKTUNUZ BE!
Bayramın birinci günü geleneksel ziyaretinde MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım bir tablo hediye etmişti. "Denizlerdeki Misak-ı Millimiz" isimli tabloda, Mavi Vatan'ın sınırları harita üzerinde gösterilmişti. Başkan Yıldırım'ın, "Türk bayrağımızın dalgalandığı ancak Yunanistan tarafından gasp edilen adalarımızın milli vicdan önündeki sınır hattını belirten harita" olarak nitelendirdiği tabloda Girit, Rodos, Midilli, Sakız, Sisam Türk deniz sahası sınırlarında gösterildi.
Yunanistan'ın küstah Başbakanı Miçotakis'in sosyal medya hesabından paylaşım yapmasına sebep olan bu harita, Yunan basınında da çok yankı buldu. Demem odur ki; MHP Lideri'nin bir tek fotoğraf karesiyle paylaştığı harita bile Avrupa'nın şımarık çocuğu Yunanistan'ı korkutmaya yetti. Türkiye'nin tatbikatlarından bile nasıl tedirgin olduğunu saklamayan Yunanistan, bir haritadan bile bu kadar çekindiğine göre adaları silahlandırmaya devam ederse başına neler geleceğini de çok iyi biliyor aslında.
