Malum cenah hiç boş durmuyor ve aslında hiç de şaşırtmıyor. Gün geliyor etnik köken üzerinden kışkırtmacı bir dil kullanıp daha sonra "pardon" diyor, gün geliyor dokunulmazlığının ardına sığınıp kamu düzenini sağlamaktan başka bir görevi olmayan polisimize yumruk sallıyor. Toplumsal duyarlıklarımızın sinir uçlarını sürekli yokluyor, hatta zorluyorlar. Ama çok şükür ki kimse oyuna gelmiyor.
CHP liderinin Alevi kimliği üzerinden kışkırtıcılığa savunan Millet İttifakı ortağı İP'in milletvekiline önce Başkan Erdoğan tepki gösterdi, ardından MHP Lideri Bahçeli dün gereken cevabı verdi. Başkan Erdoğan ile MHP Lideri Bahçeli, mezhep üzerinden toplumsal bir kargaşa ve bölücülük yaratmak isteyenlerin oyununu Cumhur İttifakı olarak bozmuştur.
Polise yumruk atan HDP'li vekil için de Başkan Erdoğan'ın "Bu kalleşliktir, alçaklıktır. Yargı önünde bedel ödeyecek" sözlerinin ardından Bahçeli'nin, "Polise el kaldıran PKK kontenjanından Meclis'e giren HDP'li kadın milletvekili müsveddesinin TBMM'de yeri olmaz" demesinin ve Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un "Parlamento çalışmalarını güvence altına almak için verilen milletvekili dokunulmazlığı, şahsına tanınmış bir suç işleme ve suçtan muaf olma özgürlüğü değildir" açıklamasının karşılığı çok açık.
Dünyanın demokratik hiçbir ülkesinde ve parlamentosunda terörist eylemde bulunan bir kişi, milletvekili de olsa dokunulmazlığı bir küstahlık ve sorumsuzluk aracı olarak kullanamaz. HDP'li kadın vekil Saliha Aydemir'in, terör elebaşısı Öcalan'a sözde özgürlük eylemi için bulunduğu Kadıköy'de, görevini yapmaya çalışan polisimize attığı yumruk, millete atılmıştır.
Konuyla ilgili görüştüğümüz İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, olayın bir başka noktasına dikkat çekti: "Burada terör örgütünün temsilcileri HDP kadar, onlara sahip çıkan CHP ve İP'in ne tepki verdiğine bakmak lazım. Verdikleri tepki de tepkisizlik de, CHP ve İP'in PKK politikalarına teslim olduğunu apaçık ortaya çıkarmıştır. Güvenlik güçlerimiz, teröre ve teröriste ne tepki veriyorsa, onlara sahip çıkan vekil de olsa ona da aynı muameleyi ve tepkiyi göstermekle talimatlandırılmıştır." İtirazı olan...
***
150 YILLIK HAYAL GERÇEK OLDU
Pazartesi günü Başkan Erdoğan'ın katıldığı bir törenle Karadeniz'de çıkarılan doğalgazı taşıyacak ilk borunun denize döşenmesiyle Türkiye'nin dostlarını sevindiren düşmanlarını korkutan enerjideki, dolayısıyla tam bağımsızlık yolundaki en önemli dönüşümün de ilk adımı atıldı. Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın 2015 yılında 150 yıllık bir hayali gerçekleştirmek için başlattığı ve bugün tarihi bir evreye gelen "enerjide milli hamle", 2023 itibarıyla Türkiye'ye ikinci bir çağ atlatacak etki yaratacak.
Petrol ve doğalgaz arama çalışmalarında "yapılamaz" denilenlerin bir bir gerçekleşmesinin, içerideki vesayet odaklarına ve dışarıdaki işbirlikçilerine rağmen, Başkan Erdoğan'ın vizyoner ve güçlü liderliği sayesinde olduğu bir gerçek. Bugün bayrağı devralan Enerji Bakanı Fatih Dönmez'in Filyos'taki açılışta söylediği şu sözler, bu zorlu sürecin nasıl başarıldığını bir kez daha gözler önüne seriyor zaten: "Cumhurbaşkanımızın tabiriyle milli takımımızı genişletiyoruz. Keşfettiniz ama çalışmazsanız o gaz orada kalır. Onun için de hummalı bir çalışmayla planlamamızı yaptık, projelendirdik ve lojistik plan dahilinde süratle sahaya getirmeye başladık." Atatürk'ün koyduğu "Büyük Türkiye" hedefine işte tam da böyle ulaşırız. Lafla değil icraatla, hayalle başlayıp gerçeğe dönüşmesi için çok çalışarak.