Gördüğümüze, yaşadığımıza mı inanacağız yoksa sıcak evlerinde ya da balık restoranlarında keyif yaparken söylenilen yalanlara mı? Kimse kusura bakmasın, belki biraz kitabın ortasından girdim konuya ama pazartesi günü ve gecesinden itibaren İstanbul'da yaşananlar, insana başka tercih bırakmıyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün günler öncesinden uyarmasına ve yoğun kar yağışına yönelik önlemlerin alınması için yaptığı çağrılara rağmen, megakent İstanbul'un ve İstanbul'da yaşayan insanların çektikleri çile, ne yaşadığımız yüzyıla ne de bu dünya kentinin imkânlarına ve insanlarına hiç mi hiç yakışmadı.
Burada bütün sorumluluk, teklifsiz ve tartışmasız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndadır. NOKTA...
Her ağzını açtığında ya da klavyeyle sosyal medyadan seslendiğinde kendisi gibi düşünmeyeni küçümseme ve hakaret-iftira yoluyla linç ettirmeye alışkın olan İmamoğlu'nun ekibi, yaşadıkları sıkıntıyı çektikleri videolar ve fotoğraflarla bildirmeye çalışan, yardım isteyen insanları yalanlamak üzere yine iş üstündeydi.
Yollarda aç, susuz ve insani ihtiyaçlarını bile karşılayamayan İstanbulluların binlerce fotoğraf ve görüntülerine rağmen trol ekibi ve profesyonel danışmanlar, eşzamanlı olarak yine görevlerinin başında sağa sola sataşmaya, yalan bilgilerle sanki hiçbir sorun yokmuş gibi sosyal medya üzerinden algı yaratmaya devam ettiler.
VAH İSTANBUL'UM VAH!
24 Ocak 2022 Pazartesi tarihini bir kenara not edin (ki zaten unutmak da pek mümkün değil), çünkü bu tarih bir milattır! Türkiye'nin yüz akı, yüzük taşı megakentini yöneten kişinin ve ekibinin sınıfta kaldığı, yönetme liyakat ve ehliyetinin ne olduğunun ya da olmadığının maalesef faturayı milyonlarca İstanbullunun ödeyerek ortaya çıktığı gündür bu gün. Liyakat ve ehliyet kavramlarının karşılığının ne olduğunun daha iyi anlaşıldığı gündür bu gün.
"Herhangi bir konuda somut şartları sağlamış, örgün veya örgün olmayan eğitim gibi hazırlıkları bitirmiş, kabul edilebilir niteliklere ulaşmışlığı" ifade eder ehliyet. Bu anlamda bilgi ve beceri yeteneğini de anlatır. Bir kurumda herhangi bir statüde çalışan ehliyetsiz ve liyakatsiz personel, kurumu için önemli bir tehdit unsurudur.
Bu durum, yönetici sınıfında ortaya çıktığında ise sorun katlanmakta ve liyakatsiz bir yönetici, kurumun yıllar içinde oluşturulan birikimini yerle bir edebilmektedir. Bu olumsuz sonuçlara bir ekleme yaparsak; ehliyet ve liyakatten yoksun yöneticinin yönettiği yer ya da kurumda sadece o kurum zarar görmez, orada yaşayan, doğrudan ya da dolaylı muhatap olan herkes zarar görür.
24 Ocak 2022 Pazartesi tarihinde İstanbul'da yaşayan ya da bir sebeple o tarihte orada bulunan milyonlar gibi!
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz