Nereden nereye... 2002'de 515 olan koruyucu aile sayısı bugün 6 bin 687'yi buldu. Tam 8 bin 141 yavrumuz, koruyucu ailelerin yanında sevgi ve huzurla büyütülüyor, her geçen gün bu sayı hızla artmaya devam ediyor. Çarşamba öğleden sonra Külliye'de Başkan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın ev sahipliğinde gerçekleşen 30 Haziran'ın "Koruyucu Aile Günü" ilan edildiği programda, her birimiz çok duygusal anlar yaşadık.
19 yıldır Emine Erdoğan'ın bizzat himayelerinde yürüttüğü bu projenin, kampanyalarla desteklenmesinin ötesinde resmen bir gün olarak ilanının, farkındalığın artırılmasında çok önemli katkı yapacağını düşünenlerdenim. En başından bu yana kız çocuklarının okuyup meslek sahibi olmaları ve okuma-yazma bilmeyenin kalmaması için sahada her kampanyaya öncülük eden Emine Hanım, koruyucu aile projesinde de canla başla çalışıyor.
81 ilin vali eşleri ve kadın valilerle birlikte şehirlerde yürütülen etkinliklerin çoğuna bizzat katılan Emine Hanım'ın bu emeklerinin boşa gitmediğini görmek sevindirici.
Savunmasız ve sevgiye muhtaç çocuklarımıza şefkat ve sevgiyle imkânlarımızı sunmanın "kalpten doğurmak" olarak adlandırıldığı bu kutsal süreç, herkese ve hepimize ışık tutuyor. Önceki günkü duygusal törende, kendisi de yetiştirme yurdunda büyümüş sanatçı Şükriye Tutkun'un şarkı söyledikten sonra duygularını ifade ederkenki heyecanı, bütün kızlarımıza başarmış bir ablaları olarak örnek teşkil etmesi açısından da çok kıymetliydi.
9 yaşındayken koruyucu ailenin yanına verilen ve okuyup öğretmen olduktan sonra bugün Kocaeli Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde, kendisi gibi olan çocuklara yol gösteren Meral Altuntaş, bugün hem biyolojik ailesi hem de koruyucu ailesiyle sevgi dolu bir ortamda yaşadığını anlatırken, salondaki herkesin gözleri doldu.
Bir güzel insan hikâyesine daha tanıklık ettik o gün Külliye'de. Biyolojik iki kızları olduğu halde 4 yıl önce 2 yaşındaki bir kız çocuğuna daha koruyucu aile olmaya karar veren akademisyen Betül Gümüş'ün, "Kalbimizden doğdu" dediği 6 yaşındaki üçüncü kızlarıyla sevgi dolu ve güven içinde, huzurla hayatına devam etmesi gerçekten çok kıymetli.
Bu konuda çok takdir ettiğim Koruyucu Aile Evlat Edinme Derneği (KOREV) Başkanı Ülkü Aydeniz de aynı törende, en az aileler kadar heyecanlıydı. Kendisi de 2 kız evladına koruyucu aile olan Aydeniz, kan bağıyla değil ama can bağıyla oluşturdukları ailesi ve emekleriyle yakından takdir ve takip ettiğim bir özel kadın.
Mevcut hükümetin yasal düzenlemelerde yaptığı kolaylıklar ve teşvik eden düzenlemelerini yürüten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı adına Bakan Derya Yanık da, en az salondaki aileler kadar heyecanlı olarak sahiplendikleri projeyi anlatırken, Emine Erdoğan'ın şu sözlerine imzasını atmayacak tek kişi olabilir mi:
"Herkes zaman içinde yaşadığı dünyayı adil biçimde değiştirip mutlu bir hayat özlemi duyuyor. Buna maalesef tek başına hiçbirimizin gücü yetmez. Ama gücümüzün yeteceği bir şey var: O da her insanın değiştirebileceğimiz bir dünyası olduğunu anlamak. Bir insana elinizi uzattığınızda, tüm hikâye baştan kaleme alınıyor. En karanlık noktada bir çocuğa ışığıyla gidenler, o çocuğun ruhunu aydınlatıyor. İyilik gören iyilik yapar. Gelin, her çocuğun bir ailesi olana kadar var gücümüzle çalışalım."