Bir röportajında (Vatan Gazetesi Mine Şenocaklı... 2008), "AK Parti en az 10 yıl daha iktidarda kalır" dediği için "Beni mahvettiler, sağlığım bozuldu. Onları asla affetmeyeceğim, iyi niyet yoktu" diyen sosyal bilimci, siyaset sosyoloğu Prof. Dr. Nur Vergin'in önceki gün hayatını kaybetmesiyle yaşadığı mahalle baskısı ifadeleri hatırlara geldi tekrar. "Mevcut hükümetin, radikal düşüncelere karşı emniyet kemeri görevi gördüğünü ve AK Parti'nin kenar ile merkez arasında bağlantı kurarak varoşların öfkesini azalttığını" söylediği için "geldiği mahalleye ihanet eden!" Vergin'e yapılan saldırılar ne bilime ne ilime, ne de insanlığa sığacak gibi değildi.
Bu ihanet yüzünden Vergin paraya pula düşkündü! AK Parti yalakasıydı! CIA ajanıydı! Hatta cahildi! Vergin'e göre mahalle baskısı, yüksek sınıflarda dindarlara karşı işleniyordu. Hele bu sözü; tam bir ihanetti!
Tabii şunu da eklemek lazım: Bu baskının sadece merhum Nur Vergin'e yapıldığını söylemek ya da çok eskilerde kaldığını söylemek imkânsız. Türkiye'yi eski alışkanlıklarla, eski Türkiye ezberlerine döndürmeye çalışan belli bir güruh hâlâ ötekileştirmenin, çarpıtmanın, zorlamanın ve kamplaştırmanın aktörü olmak üzere görevde.
Laik sistemin ve Cumhuriyet değerlerinin savunucusu olan ama aynı zamanda mensup olduğu dinin vecibelerini de yaşamak isteyen sosyolog Vergin'in yaşadığı bir başka vahim baskıyı yine kendisinden dinleyelim: "Yeni evime taşındığımda bir dua okutmak istedim. Ama çevreden çekinip vazgeçtim!"
***
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
MERKEZ EFENDİ...
Denizli Buldan doğumlu (1464) Merkez Efendi'nin kabri, İstanbul'un en önemli tasavvuf merkezlerinden ve ziyaretçi alan yerlerinden biri. Merkez Efendi, önce Denizli'de, sonra Bursa ve İstanbul'daki medreselerde tahsil yaparak tefsir, hadis, fıkıh ve tıpta eğitim alır, Ayasofya Camii'nde vaazlar verir. Çoklu bilim eğitimi ve din âlimliği ile bütün ömrünü ibadet, hayır, hasenatla geçiren Merkez Efendi, 91 yaşında vefat ettiğinde dergâhın yanına defnedilmiş ve kabrinin üzerine bir süre sonra bir türbe inşa edilmiş.
Bunu neden hatırlattım? Yaşadığı dönemde eğitimini aldığı bilimle, hem siyasal hem sosyolog olarak yaptığı yorum ve açıklamalarla, geldiği mahalleden epey saldırı alan ve yaptığı açıklamalarla canı çok acıdığı belli olan Vergin, ebedi istirahatgâhına Merkez Efendi'den uğurlanmak istemiş. Belli çevreler şimdi buna da mahalle baskısı uygular mı bilmem!
Atatürk'ün yakın arkadaşı Nuri Conker'in de torunu olan Vergin, Paris ve Türkiye'nin seçkin okullarında aldığı eğitimini ve hocalığını, vicdanı ve inancını hiç unutmadan sergiledi, yerine getirdi. Eğriyi de doğruyu da birbirinden ayırırken bunlara hep dikkat etti.
Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu bir cenazede takke taktığı için eleştirdi: "Davutoğlu hayatının hiçbir döneminde böyle poz da vermedi, siyasette de kullanmadı, şimdi bu konuyu istismar ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise her şeyi yerli yerinde yapan bir siyasetçi olarak onun takke takması yadırganmaz, doğaldır ama Davutoğlu'nunki öyle değil!"
Bu vesileyle bir kez daha Nur Vergin'e Allah'tan rahmet diliyorum.