Ağrı Doğubeyazıt'ta hain terör örgütü ile çıkan çatışmada iki kahraman Mehmetçiğimizin şehit olduğu gün... Şımarık Yunan'a ait 6 adet F-16 uçağının gemimizi taciz etmeye (Gerçi Türk Hava Kuvvetleri'mize ait F-16'larımız gereken cevabı havada, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da karada çok okkalı bir cevap verdiler) cüret ettiği gün... Büyük önder Atatürk'ün eşsiz dehasıyla bir milleti ve devleti yoktan var etmeye başladığı Büyük Taarruz sonrası büyük zaferin yaşandığı günün 98. yıldönümü gününde... Meclis'te milletvekili sayısına göre en büyük muhalefet partisi ne yapıyordu biliyor musunuz?
CHP Avcılar Gençlik Kolları Üyesi Mutlu Yıldırım sosyal medya hesabından şu mesajı paylaştı: "Er ya da geç bu ölümün hesabı sorulacak. Devrim şehitleri ölümsüzdür. *EbruTimtik" İzmir Gençlik Kolları Kongresi'nde "Bu meydan kanlı meydan... Ok artık çıktı meydana" diye hep bir ağızdan haykırıp, kendilerini görüntülemeye, sadece işlerini yapmaya çalışan emekçi basın mensuplarının ellerinden kameraları ve telefonları alındı ve darp edildiler...
CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel sosyal medya hesabından şu mesajı paylaştı: "21. yüzyılda ölüm oruçlarında sanatçılarını, avukatlarını kaybeden bir ülke olmanın utanç yaftası hepimizin boynunda asılı duruyor. Aytaç Ünsal'ı yaşatmalıyız"
CHP Parti Meclisi Üyesi Özgür Karabat da sosyal medya hesabında şöyle dedi: "Sadece ve sadece adil yargılanma hakkı talep eden bir avukat direnerek hayatını kaybetti. Bu zulüm er geç bitecek. Bu kantar er geç onu bozanı da tartacak..."
CHP Adana İl Başkanlığı da kurumsal hesabından şöyle dedi: "Onurlu avukatlık mesleğini icra ederken tutuklanan ve adaletsizliğe karşı bedenini açlığa yatıran Ebru Timtik'i kaybetmişiz. Devrimciler ölür, devrimler sürer..."
CHP Kartal Kadın Kolları Başkanlığı da kurumsal sosyal medya hesaplarından şunları yazdı: "Lanet olsun adaletinize. Sadece adil yargılanmaktı isteği. Ebru'yu da öldürdünüz..."
CHP'nin gençlik kollarından kadın kollarına, milletvekilinden, parti yöneticilerine kadar sahip çıkmakta yarıştığı Ebru Timtik kimdi peki? Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ı rehin alan teröristle, olay esnasında görüşen bu avukat aynı zamanda, savcımızı şehit eden teröristin cebinden çıkan 34 parçaya ayrılmış kağıtta ismi ve TC numarası yazılmış 5 avukattan biriydi. Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan 13 yıl 9 ay hapis cezası bulunan DHKP-C'li Ebru Timtik, mensubu bulunduğu örgütün talimatıyla ölüm orucuna başlamıştı. Geçen yıl eylül ayında terör örgütünün Türkiye sorumlularından olan ve gri listede aranan teröristlerden Kamile Kayır ile saklandığı bölmede birlikte yakalanıp tutuklanan da Ebru Timtik'ten başkası değildi. Timtik'in örgütteki görevi; teröristler arasında kuryelik yapmak olarak kayıtlara geçti...
Peki; bu arada Türkiye Cumhuriyeti Devleti ne yapıyordu? Dört bir yandan düşmana karşı vatanı-milleti-bayrağı-devleti koruma mücadelesini, Mustafa Kemal Atatürk'ün, 98 yıl önce Başkomutan iken söylediği gibi "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır" düsturuyla vermeye devam ediyordu. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun çok güzel özetledi aslında: "Devletimize katil deme cüretini gösterenler, kirli ve tehlikeli emelleri için terör örgütleriyle işbirliği yapanlar ve her fırsatta teröristlerin sözcülüğüne soyunanlar devletimize, milletimize, Cumhuriyetimize ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasına en büyük ihaneti edenlerdir..."