Türkiye otomotiv pazarında hibrit araçlara talep artıyor. Ağırlıklı olarak filo müşterileri hibrit tercih ediyor. Şirketler yüksek akaryakıt faturalarını düşürmek ve karbon ayak izini azaltmak için çevreci hibritleri filosuna dahil ediyor. 2019'da bu yana hibrit satan Toyota'da bireysel müşterilerin payı yüzde 25, filo müşterilerinin payı ise yüzde 75'i buluyor. Toyota Satış ve Pazarlama CEO'su Ali Haydar Bozkurt, karbon ayak izine önem veren markaların hibrit araçlara yöneldiğini söyledi. Türkiye'de tam hibrit tercihinin öne çıktığını ifade eden Bozkurt, "Hafif hibritlerin de dahil olduğu pazarda, Toyota'nın yüzde 23.3'lük bir payı var. Tam hibritler arasındaki paya baktığımızda ise bu oran yüzde 71'e çıkıyor" dedi. Bozkurt, şunları söyledi: "Tüm zamanlarda toplam satışı 42 bin 28 adedi bulan Corolla Sedan Hybrid, Toyota Türkiye'nin toplam hibrit satışlarının yüzde 66'sını oluşturuyor. Tüm Corolla satışlarına baktığımızda ise, 2022'de satılan araçların yüzde 31'inin hibrit olarak tercih edildiğini söyleyebiliriz. Corolla Sedan Hybrid'i 15 bin 171 adetle C-HR Hybrid izliyor. C-HR'ın toplam hibritlerdeki payı ise yüzde 24 civarında."
SUV'LARLA BÜYÜYECEK
Türkiye'de ağırlıklı olarak sedan satan Toyota'da yeni modellerle birlikte SUV payı değişecek. Bugün itibarıyla markanın toplam satışlarında sedan oranı yüzde 72.08, SUV'ların oranı ise yüzde 4.83 oldu. Bozkurt, Yaris Cross ve ekimde satışa sunulacak Corolla Cross gibi modellerin SUV oranını artıracağını söyledi. Bozkurt, "Ürün gamımıza baktığımızda biz de global değişimi takip ediyoruz. C-HR, Yaris Cross, Corolla Cross, RAV4 ve Land Cruiser ile geniş bir SUV yelpazesine sahip hale geldik" dedi.
CEO'DAN SATIR BAŞLARI
2021'de 52 bin 588 adet araç satışı gerçekleştirdik.
Araç bulabilseydik bu rakamı 85 bine çıkarabilirdik. 2022'yi de benzer adetlerle kapatacağımızı öngörüyorum.
Toplam satışlarda hafif ticarinin oranı yüzde 19.1 oldu. Hilux ve Proace ile ticari araç tarafında çok memnunuz.
Avrupa'da araç pazarında son 1.5 yıldır düşüş yaşanıyor. Düşünün birinci sebebi AB'de de araç bulunurluğu sorunu olması. Üç ayı aşan bekleme var.
2022'de pazarın seyrini, markaların ne kadar araç bulacağı belirleyecek.
Pazarın en fazla 2021 civarında olacağını düşünüyorum. Pazarı etkileyen başka bir faktör de kredide yaşanan sıkıntılar. Kredi kullanımı pahalı hale geldi ve kredi ret oranları yükseldi.
Çip krizi, tedarik sorunu, kovid ile bağlantılı üretimde aksamalar, Rusya-Ukrayna savaşından dolayı ham madde/ yarı mamul bulamama sorunu otomotivi etkiliyor. Dünyadaki gelişmeler böyle devam ederse 2023'ün de benzer geçeceği endişesi var.
ARAÇ BOLLAŞIRSA İKİNCİ EL FİYATI DÜŞER
Pazardaki güncel konulara da değinen Bozkurt, şöyle devam etti: "Araç bulunurluğu sorunu, üreticinin maliyetlerinin artması ve kurdan dolayı yaşanan artış nedeniyle fiyatlar artıyor. Bunun üzerine vergi matrahından dolayı yaşanan artış da ekleniyor. Bu yüzden araç zam gören bir ürün oldu. Yatırım amaçlı alanların sayısının toplam satış içerisinde çok yüksek olduğuna inanmıyorum. Otomobil bir ihtiyaç ve herkes bir an önce fiyat artmadan almaya çalışıyor. 6 ay/6 bin kilometre düzenlemesinde yapılmak istenen ikinci el fiyatlarındaki şişkinliği azaltmaktı. Bu, fırsatı kullanmak isteyenler için engelleyici bir önlemdir ve sınırlı bir etkisi olacaktır. İkinci el fiyatlarının düşmesi için öncelikle araçların bollaşması lazım. Böylece ikinci el aracın fiyatı, sıfırın altında, olması gerektiği gibi konumlanır."