Dünyada otomobil sevda- dası hızla aza- lıyor. Günümüzde insanlar otomobili sadece bir ulaşım aracı olarak görüyor. Geçmişte olduğu gibi satın alırken heyecan duymuyor. Duygusal bir bağ kurmuyor. Türkiye'de ise durum farklı. Eskisi gibi otomobillere isim takılmasa da Türkiye'de otomobil sevdası hala sürüyor. SABAH'la Otomotiv Sohbet'lerinin bu haftaki konuğu Yüce Auto-Skoda Genel Müdürü Tolga Senyücel de otomobil sevdasına dikkat çekiyor. Türkiye'deki otomobil sevdasının, yabancı yatırımcı için en önemli teşvik olduğunu söylüyor. Batı ülkelerinde insanların ihtiyaç olduğu için otomobil satın aldıklarını ifade eden Senyücel, "Batıda insanlar ihtiyaç olduğu için otomobil satın alıyor. Arkasında rasyonel sebepler var. Türkiye'de ise insanlar otomobile sevdalı. Otomobil satın alırken daha keyfi ve duygusal bir durum söz konusu" dedi.
TÜRKİYE CAZİBE MERKEZİ
Türkiye'de insanların yeniliklere ve teknolojiye meraklı olduğunu anlatan Senyücel, bunun Türkiye'nin en önemli artılarından biri olduğunu söyledi. Senyücel, sözlerine şöyle devam etti: "Türk insanı yeniliklere çok çabuk sahip çıkıyor. Tabii ki her zümre, buna satın alma gücü paritesi, kişi başı milli gelir gibi matematiksel parametrelerden dolayı çok çabuk ulaşamıyor. Ama nüfusumuz Avrupa ülkelerine kıyasla, göreceli büyük olduğu için, teknoloji satan ülkeler için Türkiye müthiş bir pazar. Çok büyük bir cazibe arz ediyor. Avrupa'da bin kişiye düşen otomobil sayısı 500 civarındayken, Türkiye'de bin kişiye düşen otomobil sayısı 134 civarında. Biraz önce söylediğim matematiksel parametreler tutmuş olsa, bizim de o seviyeye gelmemiz için sebep yok."
OTOMOTİVİN GİDECEK ÇOK YOLU VAR
Türkiye'de otomotivin cazibesini daha uzun yıllar devam ettireceğini ifade eden Senyücel, şunları anlattı: "Sevdanın ötesinde ihtiyaç. Ama ihtiyaç alım gücüyle paralel bir şey. Zaman içerisinde bunun gelişeceğini düşünüyoruz. Zaten projeksiyonlar da bu şekilde. Orta vadeli programda daha gidilecek çok yol var. Japonya, Avrupa doygunluğa ulaşmış. Her 10 kişiden 2'sinin otomobili var. Bu ülkelerde otomotiv devlet tarafından da destekleniyor."
TÜRKİYE'YE YATIRIM YAĞAR
Otomotiv firmalarının pazar büyüklüğüne ve potansiyeline göre yatırım kararı verdiklerini ifade eden Senyücel, şöyle devam etti: "Otomotiv pazarının büyümesi demek ülkeye yatırım gelmesi demek. Bunlar birbiriyle iç içe geçmiş konular. Markaların yatırım yapmasının sebebi iç potansiyelden faydalanmak. Çünkü bir fabrika kurduğunuz zaman –hele günümüzde- inanılmaz büyük bir maliyeti var. Bir marka bugün Türkiye'de yatırım yapacaksa yatırım maliyetinden kaynaklı muhtemelen yüzde 70'ini iç pazarda satmalı. Türkiye'de şu anki durum ters ama bir üreticinin bir yere yatırım yaparken beklentisi bu. Türkiye lokasyon olarak uygun ama iç pazar 1.5-2 milyonlara gitme emaresi gösterdiğinde yatırım yağar."
EMİSYONA GÖRE VERGİ SAĞLIKLI
Emisyona göre vergilendirmenin Türkiye için en sağlıklı sistem olduğunu söyleyen Senyücel, şu değerlendirmeyi yaptı: "Gündemde yeni ÖTV tasarısı var. Muhtemelen vergi, ithalatı ve cari açığı baskı altında tutma kaygıları nedeniyle bir düzenleme yapılmak isteniyor. Ama ümit ediyorum ki, Avrupa'da olduğu gibi emisyona göre dizayn edilir. Sürekli değiştirmeye ihtiyaç olmaz. Şu anda konuşulan ÖTV taslağına, çoğu markanın kompakt modelleri takılır. Sadece ithal otomobiller değil, yerliler için de aynı durum söz konusu. Halbuki C sınıfı kompakt modeller, toplam pazarın yüzde 46'sını oluşturuyor. Bu otomobiller, ekonomik, orta üst sınıfa çıkmak için bir önceki basamak ve Türk aileler için idealdir. "
KİRALAMA PAZARI BÜYÜTÜR
Bireysel kiralama pazarı büyütür Bireysel kiralamanın otomotiv pazarına olumlu etki yapacağını söyleyen Senyücel, şunları anlattı: Otomobil bir ihtiyaç. Türkiye'de ihtiyaç ve ekonomik gelişme yaşandığında otomobil alınıyor. Bu taleplerle pazar gelişmesini sürdürüyor. Asya ve Avrupa'da dinamikler farklı. Pazarın doygunluğa ulaşması nedeniyle, saatlik, günlük kiralamaları daha ekonomik hale gelmesi söz konusu. Avrupa'da bireysel kiralama sistemi gelişmiş. Makul fiyatla bireysel uzun dönem araç kiralayabiliyorsunuz. Bizde ise mevzuat henüz oturmadı. Şirketler olarak talep görüyor ve avantaj sağlıyor. Bunu birey olarak da yapabilseniz pazar çok daha fazla büyür.
DİNAMİK BİR ÜLKEYİZ
Türkiye'nin dinamik bir ülke olduğunu ve bunun çalışma hayatına pozitif yansıdığını söyleyen Senyücel, "Skoda Türkiye, bayileri yeni standartlara geçiren dünyadaki ilk ülke oldu. Çünkü pazarda dinamizm var ve bizler hırslı insanlarız. Türk insanının içinde hep bir gelişim var. Bu da tabii ki iç sonuçlarımıza yansıyor" dedi.