90'lı yıllarda gümrük duvarlarının inmesi, tüketiciyi finanse eden araçların devreye girmesi, Türkiye'de otomobile olan talebi artırdı. 1989 yılında 155 bin adet olan otomotiv pazarı, 1993 yılında 548 bin adete çıktı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin satış rekorları bir bir kırılmaya başlandı. 1993 yılında kırılan satış rekoru, pazarın 2000 yılında 1 milyon adetlik büyüklüğe ulaşacağı tahminlerinin güçlenmesine neden oldu. 2000 yılında 660 bin adet araç satışı gerçekleşti. Bu 1993 yılında yapılan tahminlerden uzaktı. Aradan 4 yıl geçtikten sonra yeniden bir umut belirdi. 2004 yılında pazar 745 bine ulaştı. 2005 yılında ise pazar 763 bin gibi rekor bir seviyeye çıktı. 1 milyonluk satış hedefi yeniden alevlendi. 2010 yılında pazarın 1 milyona ulaşılabileceği tahminleri yapılmaya başlandı. 2008 yılına gelindiğinde tablo tamamen değişti. ABD'de patlayan ve tüm dünyaya dalga dalga yayılan finansal kriz Türkiye'yi de vurdu. Türk otomotiv pazarı tam 1 milyon adetlik satış hedefine yaklaştığı sırada, her şey tepe takla oldu. Krizin patlak verdiği eylül ayından bu yana Türk otomotiv pazarı kan kaybediyor. Ekim ve kasım aylarında satışlar bıçak gibi kesilirken, rekor seviyede düşüşler yaşanıyor. Aralık ayındaki kan kaybıyla birlikte 2008 yılı sonunda toplam otomotiv pazarı tahminlerden çok uzakta 500 bin adetin altında gerçekleşecek. Talepteki daralmanın gelecek yıl da devam edeceği tahmin ediliyor. Bu tahminler gerçekleşirse Türk otomotiv pazarı 1 milyon adetlik satış rakamına ulaşma hedefini tekrar öteleyecek. 1 milyon adetlik pazar hedefi bir başka bahara kalacak. İyimser tahmin 2010 yılında tekrar talebin büyümeye başlayacağı. Böylece 1 milyon hedefine ancak 2015 yılında ulaşılabilecek.