Siyonizm karşıtı Yahudi entelektüeller arasında belki de en meşhuru olan Norman Finkelstein ile Harvard Hukuk Fakültesi'nin en "önemli" profesörlerinden radikal Siyonist Alan Dershowitz'in (gerçi onu sapık Epstein'in avukatı olmasıyla da tanıyoruz) en son tartışmasında öne çıkan anlardan birinde "zaman aşımı" kavramından bahsedildi.
Çok ilginçti gerçekten...
Dershowitz, Filistinlilerin artık üzerinden 75 sene geçmiş olan bir davada ısrar etmelerinin makul olmadığını, mülteci olarak yaşamaktansa, "Tıpkı kendisinin Polonya'daki pogromlardan kaçıp ABD'ye gelen ataları gibi", Filistinlilerin de gittikleri ülkelerin vatandaşları olmaları gerektiğini söyledi.
Sizin anlayacağınız, lafı "Aşın artık bu toprak iddiasını..." demeye getirdi.
Türkiye'de de böyle düşünen, soykırımcı İsrail'in toprak işgallerinin üzerini böyle kapatmak isteyen "sömürge aydını" densizler yok değil. Sadece sömürge aydınları da değil, böyle düşünen siyasetçiler de var. Yoksa vatanını savunan Gazze direnişçilerine gündüz gözüyle "terörist" diyebilirler miydi?
Neyse, biz konumuza devam edelim:
Norman Finkelstein, toprak iddiasıyla ilgili "zaman aşımı" kavramını ilkesel olarak kendisinin de kabul ettiğini söyleyerek başladığı cevabına şöyle devam ediyor: "Bu kavrama ilk kez Arnold Toynbee'nin Tarih Bilinci kitabında denk gelmiştim. Tarih Bilinci'nde Toynbee, 'Yahudilerin Filistin'deki hak iddiasıyla ilgili olarak bir zaman aşımı söz konusu değil midir? Ne de olsa bu iddia, 2000 sene önce ortaya atılmıştı' diyordu. Bugün bile, 2000 sene önce olanlardan ötürü Batı Şeria ve Gazze'de hak iddiasında bulunan büyük bir İsrail nüfusu var. 2000-3000 sene öncesine dayanan bir iddia 'zaman aşımına' uğramıyor mu?.."
Nasıl?
Finkelstein sadece vicdan sahibi bir entelektüel değilmiş, aynı zamanda sıkı bir polemikçiymiş, hem de vurdu mu bir seksen iki doksan uzatanlardan.
Devam edelim:
Benzer bir argümanı zamanında Edward Said de kullanmıştı. "Siyonistlerin Filistin topraklarında tarihsel bir iddiası olabilir mi?" sorusuna karşılık olarak şunları söylemişti: "Tabii ki olabilir. Fakat bu ne ortadaki tek iddia ne de temel iddia; birçok iddiadan sadece bir tanesi. Şüphesiz Arapların daha büyük bir iddiası var, zira onlar Filistin'de tarih boyunca daha uzun süre ikamet etti. Eğer Filistin diyarının tarihine bakarsanız, Yahudilerin toplamda yalnızca 200-250 sene o bölgede yaşamış olduğunu görürsünüz..."
Finkelstein'ın Dershowitz ile ilk atışması değildi bu. Yıllar önce, te 2003'te Democracy Now'da karşı karşıya gelmişlerdi.
Söz konusu programda Finkelstein, Dershowitz'in "The Case for Israel" adlı kitabında intihal yaptığını iddia etmiş, bu iddiasını destekleyen birçok kanıt sunmuştu.
Bunun karşılığında Dershowitz ne mi yaptı?
Rezil rüsva olduğu için üniversiteden istifa edip bir kenara çekilmedi tabii. Azgın bir Siyonist olarak kendine yakışanı, yani düşmanlık yapmayı tercih etti.
Düşmanlık ifadesi çok steril kaçıyor, düpedüz müptezellik yaptı.
O kadar ki, akademideki nüfuzunu kullanarak Finkelstein'ın çalıştığı üniversitede kadro almasını engellemekle kalmadı, Finkelstein'ın Holokost'u bizzat yaşamış olan annesinin aslında bir Nazi işbirlikçisi olduğu iftirasını bile attı...
Norman Finkelstein katıldığı bir söyleşide bu konuyla ilgili olarak ilginç bir anekdot da paylaşıyor:
Dershowitz ile New York'ta bir restoranda karşılaşmış, ortak tanıdıkları vesilesiyle kısa bir süreliğine de olsa aynı masada oturmuşlar. "Neden annemle ilgili o şeyleri söylediniz?" diye sorduğunda, "Sen de benim intihal yaptığımı iddia ettin..." cevabını almış.
İkisi de Yahudi, lakin biri vicdan sahibi namuslu bir adam, diğeri çirkefliğin mücessem hali.