İncil'den hareketle günümüz Hıristiyan Batı dünyasını anlamak mümkün değildir, Tevrat'tan hareketle de Yahudileri.
İsrail her ne kadar Tevrat'taki tanrılarının emrettiği üzre kundaktaki bebekleri bile acımadan katlediyor olsa da durum değişmez. Değil mi ki İsrail'in bu katliamlarına az da olsa karşı çıkan Yahudiler var, bu böyledir.
Peki, Kuran'a bakarak Müslümanları anlayabilir miyiz? Evet anlayabiliriz ama Kuran'dan ne kadar uzak olduklarını.
Bunun en trajik göstergesi de Gazze soykırımı karşısındaki hâlleridir.
Gazze halkı ve onların izzetli kahramanları başta olmak üzere, Filistin direnişine omuz veren Müslümanlar elbette müstesnadır.

***

Evanjeliklerden, "tanrıyı kıyamete zorlamaktan" veya Armageddon Savaşı'ndan sıklıkla dem vuran arkadaşların hoşuna gitmeyecektir ama söyleyeyim:
Hiçbir teolojik çözümleme, maruz kaldığımız emperyalist saldırıyı vuzuha kavuşturmaz.
Zira mesele "inançla" alakalı değildir.
Modern sekülarizmi "Hıristiyan-Yahudi emperyalizmi" telakki ediyorsanız o başka tabii.
Gelgelelim, antiemperyalist Yahudileri ve Hıristiyanları da yok sayamayız.
"Zulüm bizdense ben bizden değilim" diyerek Filistinlilerin evlerinin yıkılmasına karşı çıktığı için İsrail Savunma Kuvvetleri'ne bağlı zırhlı buldozerlerle ezilerek öldürülen Yahudi asıllı Rachel Corrie'yi unutabilir miyiz?
Aynı şekilde, Gazze soykırımını protesto eden hiçbir gayrimüslimi de unutamayız.

***

Gazze soykırımına karşı aldığı tavır üzerinden herkes tarihin önünde temize çekilmektedir.
Esas olan zulme, zalime karşı çıkmaktır.
Bu meyanda, Ortadoğu'daki sözde Müslüman kimi kral ve kralcıklar, Pink Floyd grubunun solisti Roger Waters'ın tırnağının kiri bile olamaz.
Maruz kaldığımız emperyalist saldırının mensuplarının referans kaynakları kutsal kitaplar değildir.
Kuran'da bahsedilen "Ehli Kitap" ile de alakaları yoktur.
Hâliyle, "Hıristiyanlar Hz. İsa'yı öldüren Yahudilerle nasıl böyle kaynaştılar?" yollu Yeniçeri şaşkınlığına kimsecikler düçar olmasın. O köprülerin altından ne Protestanlıklar aktı.
Biri yeni diğeri eski ahittir ama kim kimin eskisi orası belli değildir.
Genç Marks henüz 26 yaşındayken (1884'te) "Yahudilik Sorunu" adlı çalışmasında, Yahudi'nin tanrısı paradır der. Dahası, "İsrail'in kıskanç tanrısının" para olduğunu ifade eder.
Yahudiler, Hıristiyanlar Yahudilere dönüştüğü ölçüde kendilerini gerçekleştirdiklerini (özgürleştirdiklerini) dile getirir.
Bugünkü serlevhamızdaki sorunun cevabını şöyle verir:
"Yahudilerin tanrısı dünyasallaşmış, dünya tanrısı haline gelmiştir. Hıristiyanlık Yahudilikten çıkmadır ve yeniden onda çözüşmüştür. Hıristiyan'ı baştan beri teorize eden Yahudi'ydi. Yahudi bu yüzden pratik Hıristiyan'dır ve pratik Hıristiyan da yeniden Yahudi olmuştur..."