"Trump sayesinde uzun süreli görevde kaldın. Ama bu yakınlık yüzünden de İsrail'in Demokrat Parti'yle ilişkisine zarar verdin. Demokrat Parti'nin adayı Biden başkan seçildi, şimdi ne yapacaksın?.."
Biden'ın ABD'de başkanlık seçimini kazandığı belli olur olmaz, Netanyahu adlı terörist Knesset'te aynen böyle sorgulandı.
Gelgelelim...
Söz konusu teröristin "Şimdi ne yapacağım?" yollu en ufak kaygısı yoktu. Kendinden gayet emin şekilde şöyle cevap verdi: "Bizim için Cumhuriyetçiler veya Demokratlar fark etmez..."
Dediği gibi de oldu, hatta daha fazlası.
Evet, "daha fazlası" diyorum; zira İsrail hiçbir dönemde Biden döneminde olduğu kadar Filistinli çocuk öldürmedi. Hem de Amerikan uçak gemilerinin refakatinde.
ABD Başkanı kim olursa olsun, Amerika-İsrail ilişkilerinde kimi nüansların dışında değişiklik olmaz.
Hülasa, Amerika-İsrail ilişkisinin "normali" budur.
Bu "normalin" tarihi de İsrail'in anormal varlığına dayanır; yani Filistin topraklarına çöktükleri zamana!
***
Bundan 3 yıl mukaddem yine böyle bir kasım ayında bu köşecikte, Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn gibi Arap ülkelerinin İsrail ile "normalleşme sürecinden" bahisle şöyle demiştim: "İsrail ile normalleşme anormalleşmedir..."***
ABD, İsrail'in işgal sürecini hem kendi bölge politikalarına zeval vermeyecek şekilde hem de daha az maliyetle tamamlaması için "normalleşme sürecini" dayattı.