Hiç unutmam, Prof. Türkan Saylan bundan 10 yıl mukaddem, Star gazetesinden Fadime Özkan'ın bir sorusu üzerine şöyle çıkışmıştı: "Bir de Star gazetesi olacaksınız! Hükümet yandaşı gibi soruyorsunuz?!"
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin öncü eski Genel Başkanı olarak "gericiliğe" karşı teyakkuz halinde çok aktif bir bilim insanıydı. Işıklar içinde yatsın.
Lakin...
Röportaj verdiği gazetenin yıllar öncesinden el değiştirdiğinin farkında bile değildi. Star'ı hâlâ Cem Uzan'ın sanıyordu. Oysa Cumhuriyet gazetesi CHP'ye ne kadar yakınsa, Star gazetesi de artık AK Parti'ye o kadar yakındı.
Demem o ki...
Türkan Saylan çapında çağdaş bir bilim insanı olmanız bile yaşadığınız çağda olan biten sıradan gerçeklerin farkında olmanıza yetmez. Her daim agâh olmanız lazım gelir.
Evet, size söylüyorum, sevgili "muhalif" okurlarım.
Malumunuz, fırsat buldukça sizlerle hasbihal etmeye çalışıyorum. Son günlerde bunu çok ihmal ettim, üzgünüm.
Üzerinizde "keriz tokatlarcasına" çalışan politikacıları görünce, üzüntüm inanın katlanıyor.
Bunda elbette sizin de kusurunuz var: Sersem sepet alışkanlıklardan, anakronik ezberlerden ve çokbilmişliklerden kurtulamazsanız "tokatlayan" çok olur.
Sırf elleriyle kalp işareti yapmayı becerebildiği için sizi "tavlamaya" kalkışanların varlığı, ne hale düşürüldüğünüzün de göstergesi değil mi?
Muhalif olun ama lütfen dikkati elden bırakmayın. Zira dikkat eksikliği körlüğe neden olur.
Öylesine korkunç bir körlüktür ki bu, bakarsın ama göremezsin; işitirsin ama anlayamazsın.
Gladyo nasıl ki kimi muhafazakârları Allah ile kandırdı, sizleri de Atatürkçülük üzerinden kandırmaya çalışıyor! Her şey gözlerinizin önünde oluyor ama görmüyorsunuz.
Bu CHP o CHP değil, anlamıyorsunuz.
Kılıçdaroğlu "AKP, bizim terk ettiğimiz CHP'dir..." diyor, daha ne demesini bekliyorsunuz?
"CHP de Erdoğan'ın terk ettiği AKP'dir" demesini mi?
Geçenlerde CHP'li bir milletvekili, "İktidara geldiğimizde AK Parti'nin ilk yılları gibi yöneteceğiz..." demişti. Bu size bir şey anlatmıyor mu?
Bakınız...
"Ruhundan yani Erdoğan'dan kopartılmış AK Parti'ye AKP denir" tanımını yaptığım 2014'ten beri şuncağızı anlatmaya çalışıyorum: "Yeni CHP, FETÖ'nün özlemini duyduğu AKP'dir."
Umut bağladığınız altılı masa da, AKP'nin kuruluş aşamasında yer alan Akşener, AKP Genel Başkanı eskisi Davutoğlu, AKP'li Bakan eskisi Babacan'dan müteşekkil değil mi?
AKP'nin fabrika ayarlarına özlem duyanlar ile bu ayarlara uygun şekilde ülkeyi yöneteceğiz diyenlerin dışında o masada ne var?
Küresel emperyalizm, 15 Temmuz'da bu ülkeyi işgalden kurtaran muazzam direnişe başkomutanlık yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı iktidardan düşürmek için muhalefeti konsolide ediyor, siz hâlâ sağda solda BOP Eşbaşkanı diye laga luga ediyorsunuz!
Sözcü gazeteniz de "Atatürk Türkiye'sinde ekonomi" başlıklarıyla aklı sıra AK Parti'ye nispet ediyor, siz de afiyetle yiyorsunuz.
İçinizden biri çıkıp da, "Siz o dönemi, Kılıçdaroğlu'nun ekonomi programlarını hazırladığını söylediği Babacan'a anlatın..." demiyor.