Eskiden 70 sente muhtaç ülkeler varken, bizim Merkez Bankamız ağzına kadar doluydu. Milyar dolarlarımızı koyacak kasa bulamazdık. O derece.
Çok da cömerttik. Herkese yardım elini uzatırdık. Hiç unutmam, bir defasında Ukrayna'ya İHA hibe etmiştik.
Şimdi öyle mi ya, herkese el avuç açıp dileniyoruz!
Eskiden IMF'ye borç veriyorduk. Şimdiki gibi "İsterseniz Meclis'ten bir gecede 20 yasa çıkartırız, siz yeter ki 1 milyar dolar kredi verin..." diye yalvarmıyorduk.
E tabii eskiden "Tam Bağımsız Türkiye" ideali için gözünü kırpmadan canını verecek Kemal Derviş'lerimiz vardı. "Güneydoğu Anadolu'dan toprak satalım, borçlarımızı ödeyelim!.." diyerek her soruna çözüm üreten Cem Boyner gibi işadamı/ liberal siyasetçilerimiz vardı.
Eskiden hukukun üstünlüğü/adalet vardı. Yargıçlar şimdiki gibi marangoz imamlardan aldıkları direktiflerle hüküm vermezlerdi.
Her şey eskiden güllük gülistanlıktı. Yediğimiz önümüzde, yemediğimiz ardımızdaydı. Şimdi ise "millet aç aç!"
Eskiden şehir hastanelerimiz vardı. Şimdiki gibi hastalar hastanede rehin kalmazdı.
Eskiden yollar, caddeler "süt dök yala" misali tertemizdi. Dahası, 30 bin kilometre bölünmüş yol vardı. Şimdi bu 6 bine düştü. Otoyol uzunluğu da 3 bin 532 kilometreydi. Şimdi elimizde 3'te biri kaldı.
AKP yolları yedi bitirdi.
Eskiden 466 tünel vardı. Şimdi çoğu gitti, sadece 83'ü kaldı. AKP tünellerimizi Katarlılara sattı.
Eskiden Osmangazi'den Adıyaman-Nissibi'ye kadar her tarafta köprülerimiz, Avrasya'dan Sabuncubeli'ne kadar da tünellerimiz vardı. Şimdi doğru dürüst tünelköprü kalmadı.
Eskiden hızlı trenlerimiz, 8 bin 453 kilometrelik elektrikli ve sinyalli hatlarımız vardı. Şimdi "kara trenden" başka bir şeyimiz yok.
Eskiden 930 barajımız vardı. Şimdi 276 barajımız var. AKP barajlarımızın üçte ikisini içti kuruttu.
Eskiden 57 havaalanımız vardı, 26 tanesi kaldı. Tersane sayımız da eskiden 84'tü, 37'ye indi. Eskiden atık su arıtma tesisleri 1176 idi, hepsi yok oldu; sadece 145'i kaldı. Eskiden TOKİ 1 milyon 100 bin konut yapmıştı. Şimdi "Yan gelip yatıyorlar" da diyemeyiz, bizzat TOKİ yok!
Eskiden her şehrimizde Millet Parklarımız, dâhi yetiştiren okullarımız, üniversitelerimiz vardı. Her sene birkaç dalda Nobel alıyorduk. Eskiden uzay çalışmalarımız bile vardı. Uydu fırlatıyor, aya çıkmayı planlıyorduk. AKP yüzünden şimdi "herkes aya biz yaya" kaldık!..
Eskiden deprem olunca devlet hemen yaraları sarmaya çalışır, yeni konutlar yapardı. Şimdi deprem olunca devleti ara ki bulasın, adete enkazın altında kalıyor.
Eskiden insanız hava araçları yapardık. Denizaltılarımız, yerli tanklarımız vardı. Şimdi ise bekliyoruz; İsrail'den satın alabilirsek "insansız hava aracı" sahibi olacağız.
Eskiden petrol bulur, kuyu açardık. Şimdi bulduğumuz petrol kuyularının üzerine beton döküp kapatıyoruz.
Eskiden kimse kimsenin yaşam tarzına karışmaz, kimsecikler başörtüsünden ötürü okuldan atılmazdı. Hiçbir hastanede de başörtülü olduğu için hastaya bakmayan doktora rastlanmazdı. Zaten şimdiki gibi Kurban Bayramı da hac mevsimine denk getirilerek irtica hortlatılmazdı.
Eskiden ABD'ye bile haddini bildirirdik. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı, Pençe-Kilit Operasyonu'yla ABD'nin "kara ordumuz" dediği teröristleri bozguna uğratırdık. Şimdi elimiz kolumuz bağlı, ABD öksürse nezle oluyoruz.
Eskiden milli gelirimiz 1 trilyon sınırına dayanmıştı, şimdi 238 milyar dolar.
AKP memleketi ne hale getirdi.
Mesela, CHP milletvekili Gürsel Tekin dostumuzun iddialara göre eskiden 268 dairesi/tripleks villası, 8 akaryakıt istasyonu, 11 temizlik ihalesi olan şirketi vardı. Şimdi ise CHP Genel Merkezi'nde "çaycılık" yapan bir garibandan başka bir şey değil.
Yazık la, memleket ne hale geldi.