Merhume Ayşe Şasa bir defasında "Herkes geleceğe doğru hayal kurar, bense geçmişe doğru" demişti.
Pandemiden sonra bendeki hâl de enikonu böyle.
"Geçmiş zamanın peşindeyim", piyasada işim kalmadı. Geçen gün Akif Emre'yle 81'de kaldığımız evin önünde buldum kendimi. Bir köşede durdum baktım, baktım...
Eskiden de nostalji müptelasıydım ama bu hâl başka!
12 Eylül öncesi henüz 13-15 yaşlarındayken duvara yazdığım "DGM'ler bizi susturamaz" yazısını yıllar sonra görünce çok heyecanlanmıştım. Fakat sırf bu yazıyı görmek için de kalkıp memlekete gitmezdim.
Şimdi öyle mi ya!
"Yaklaşık 30 yıl önce Avrupa'da tiyatro turnesi yaptığımız kimi yerlerdeki duvar yazılarımız hâlâ duruyor mu acaba?" sorusuna cevap bulmak için yurtdışına çıkmak isterim. Evet, sırf bu nedenle; başka hiçbir yeri ne görmek istiyorum ne de merak ediyorum!
***
Her vesileyle düne yolculuk yapıyorum... Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ birkaç gün evvel bankacılık sektöründe sermaye gelirlerinin yüzde 40'larda, enflasyonun ise yüzde 70'lerde olduğunu, bunun sürdürülebilir olmadığını belirtti ya ben yine düne gittim.***
Garanti BBVA Genel Müdürü Baştuğ'un mezkûr sözü "uyarıcılık" bakımından bana, İş Bankası Genel Müdürü Bali'nin, "1992'den beri birçok krizi izledim, ben böyle döviz saldırısı görmedim" şeklinde özetleyeceğimiz 2018'deki konuşmasını çağrıştırdı.
Sayın Berat Albayrak bütün bu finans saldırılarını püskürtmüş, bedelini de sistemli bir lince maruz kalarak ödemişti.
Fatih Erbakan'ın da belirttiği gibi onca operasyona ve pandemi koşullarına rağmen yüzde 25'lerde devraldığı enflasyonu yüzde 11 seviyelerinde tutmayı başarmıştı.
Yine hatırlatayım: Babacan döneminde 2010'da 49 milyar dolar, 2011'de 77 milyar dolar, 2012'de 48 milyar dolar, 2013'te 65 milyar dolar cari açık verdik. Berat Albayrak döneminde 2019'da 1.6 milyar CARİ FAZLA verdik. Sadece "cari fazla vermek" bile "harici bedhahların" olanca saldırısını açıklamaya yeter.
Peki, dahili bedhahların yani içerdeki gevşeklerin, kalplerinde hastalık olanların, mürailerin, velhasıl, beyinsizlerin sinsice saldırılarını açıklamaya yeter mi?
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz