Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SALİH TUNA

Hepiniz Babacan’sınız

İsrailli insan hakları kuruluşu B'Tselem bile İsrail'in Gazze'de "savaş suçu" işlediğini belirterek uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı, bizdeki malum sivil toplum örgütleri hâlâ sessiz.
Ota b.ka duyar kasan sanatçılarımız da öyle! Bir Aleyna Tilki kadar bile olamadılar, yazıklar olsun...
Bakalım bir daha ne yüzle terennüm edecekler Nâzım Hikmet'in o mısralarını. "Çalıyorum kapınızı / teyze, amca, bir imza ver. / Çocuklar öldürülmesin / şeker de yiyebilsinler..." derken, Filistinli çocukların İsrail savaş uçaklarıyla paramparça edilmesi karşısında nasıl sustukları akıllarına gelmeyecek mi?
Çocuklar Gazze'de bombalanırken Amerikalı sinemacı Mark Ruffalo veya Pink Floyd'un solisti Roger Waters susmadı, ama siz sustunuz!
Bunun hiçbir mazereti olamaz. O imzacı akademisyenleriniz de sustu.
Ki onlar bir tek Türkiye'ye karşı "cesurdu." Hem de Mehmetçiği sırtından hançerleyecek kadar! Zira Mehmetçiğin can pahasına teröre karşı verdiği mücadeleye "Sarayın savaşı" diyerek "bozgunculuk" yapmışlardı.
İsrail'in çocuk katliamına karşı suskunluğunuzu boynunuzda bir ömür utanç vesikası olarak taşıyacaksınız.

***


Müstağrip aydınlarımızdan zaten onurlu bir tepki beklenmez. Siyonist network tarafından "aforoz" edilme ihtimalini göze alamazlar. Haliyle onlar için laf yakmaya değmez.
Lakin "muhalif" olsa da saygı duyduğum, hatta haksızlığa uğratıldığına inandığım bir yazar arkadaşımız, Falih Rıfkı'nın Zeytindağı'nı diline dolamış...
Neymiş efendim, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 7 yıl önce önerdiği bu kitapta, Arap meselesi denen şeyin Türk düşmanlığından ibaret olduğu yazıyormuş.
Mesele buysa, Falih Rıfkı, Arapları insan yerine bile koymaz.
Söz konusu kitap, hatasıyla sevabıyla iyi kitaptır. Fakat ne bir tarih kitabıdır ne de bilimsel bir makale. Falih Rıfkı'nın bir asır öncesinde kalmış "indirgemeci" bakış açısıyla günümüzün Ortadoğu'sunu anlayamayız herhalde.
Anlarız da, anca Kılıçdaroğlu kadar.
Falih Rıfkı mezkûr kitabında özetle, "Ne işimiz vardı Arabistan çöllerinde" der. Kılıçdaroğlu da "Ne işimiz var Libya'da?" dememiş miydi?

***


"Bir sorunun soruluş şekli" demişti Marx, "onun çözümünü de içerir."
Soru şudur:
İsrail'i bölgeye kim yerleştirdi ve İsrail'in tarih boyunca yaptığı tüm katliamları uluslararası hukuka rağmen kim destekledi?
Cevap nettir: İsrail, ABD emperyalizminin bölgedeki ileri karakoludur. ABD emperyalizmine karşı çıkmadıktan sonra ya Başkan Erdoğan'ı İsrail terör devletinin şefi Netanyahu ile eşitlersin ya da kimi şaşkaloz (sözde) "İslamcılar" gibi İran'ı İsrail'le.
Tozutmanın sonu yoktur!
Erdoğan'dan ne kadar nefret ederseniz edin şu sorudan kaçamazsınız: ABD'ye "Kanlı ellerinizle tarih yazıyorsunuz" diyebilen yeryüzünde kaç tane lider var?
ABD emperyalizmine karşı çıkmadıktan sonra o meşhur dizideki "İçerde misin evlat?" repliği misali, "İçerdesiniz" demektir. İçerde olmak da bir nevi Babacan olmak, yani bulunduğunuz yere ihanet etmek demektir. Babacan da artık bir isim değil, sıfattır.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA