Kılıçdaroğlu'na "onursal başkanımız ol" demek nedir? İnce sadece Kılıçdaroğlu'na değil Baykal'a da çok ayıp etmiş.
CHP'nin "onursal başkanı" Baykal değil miydi, ölmeden adamı mezara koymak yakışık alıyor mu?
Kılıçdaroğlu "nezaketsiz" demekle haklı, İnce hiç kusura bakmasın.
Mealen, "partiyi anahtar teslim bana ver, yoksa örgüt gereğini yapar" teklifi karşısında başka ne diyecekti?
Bereket versin, "Ana a ana a ana a..." demedi.
Cibilliyeti buna da müsait çünkü.
Erdoğan'a vaktiyle böyle rezilce küfretmiş, "şizofrenlerden" hiç kimse de "bu nasıl terbiyesizliktir" dememişti.

*** Bu nasıl hukuk bu nasıl ilişki biçimidir Allah aşkınıza!
İnce, "Erdoğan'ın karşısına çıkmışsın yenmiş, yenmiş de yenmiş, yenmiş de yenmiş..." diye posta koyuyor.
Kılıçdaroğlu da "Ben yenemedim sen yen de görelim" dercesine, "Gel bakalım Muharrem" deyip cumhurbaşkanı adayı gösteriyor.
İnce de bunun üzerine "başkasının karısı / SSK / mastürbasyon..." mısralı şiirlerine ara verip şehir şehir dolaşıyor.
Ve Tunceli'de yaptığı konuşmada şöyle diyor: "Ben hemşeriniz Kemal Kılıçdaroğlu'nun karşısına aday oldum, rakip oldum, çıktım yenildim, bir daha çıktım bir daha yenildim. Şimdi ama bugün Cumhurbaşkanı adayıyım. İşte bizim bu hukukumuzu Erdoğan anlayamaz (...) Erdoğan'ı ziyaret ettiğimde bana 'Kemal bey seni harcadı, genel başkan olacaktın şimdi onu da olamayacaksın' dedi. Ben de 'Kemal bey birini harcadı ama beni değil seni harcadı dedim, çünkü ben Cumhurbaşkanı olacağım' dedim..."
Erdoğan bizim hukukumuzu anlayamaz diyor ya, çok haklı.
Daha bir hafta evvel, Kılıçdaroğlu beni aday gösterdi, karşısına çıkmam demişsin.
"Olağanüstü kurultay isteyecek misiniz" sorusuna da "benim ağzımdan kurultay duyamayacaksınız" karşılığını vermişsin.
Şimdi de kalkmış, "partiyi teslim etmezsen örgüt gereğini yapar" diyerek Kılıçdaroğlu'nu gündüz gözüyle harcıyorsun!
Erdoğan bu hukukun nesini anlasın?!