Çok tuhaf şekilde bugün roller tersine dönmüşmüş.
AK Parti saflarında vaktiyle kritik görevlerde bulunan "AKP'li bir profesyonel" böyle diyordu.
Roller nasıl mı değişmiş?
Mesela...
28 Şubat sürecinde, Meclis'ten başörtülü kovmak için "dışarı... dışarı..." diye tempo tutturan Ecevit'in rolünü, bugün Erdoğan oynuyormuş.
Bu durumda, Refah Partisi'nin yerini CHP, merhum Erbakan'ın yerini de Kılıçdaroğlu almış oluyor.
Hayır, "komedi" falan değil. Lafın düzünü edince böyle oldu.
Yoksa söz konusu AKP'li profesyonel komik olmamak için olsa gerek lafı bayağı dolaştırmıştı.
Nasıl mı?
Şöyle:
28 Şubat sürecinde "insan hak ve özgürlüklerini" ihlal eden parti bugün "adalet" diye ayağa kalkmış, buna mukabil dünün mağdurları, 28 Şubatçılar gibi "devletten" yana duruyorlarmış.
Gördüğünüz gibi komik olmaktan kurtulmuş ama trajikomik olmaktan kurtulamamış.
Roller değişmiş ha?!
Onun için mi "ikna odaları" deyince akla gelen Kemal Alemdaroğlu, Kılıçdaroğlu'yla (mahut yürüyüşte) kol kolaydı?
Onun için mi Erdoğan'ın önderliğindeki "ölümüne" direnişe, Kılıçdaroğlu "kontrollü darbe" deyip durdu?
***
Daha önce "
AKP'li sancılı bir yazar" da aynı "
rol değişikliğine" vurgu yapmıştı.
Bir başka AKP'li yazar da geçen gün
Kemal Kerinçsiz üzerinden benzer bir "
algı faaliyetine" yelken açtı.
Sizin anlayacağınız, muhabbet münferit değil.
Bakalım ne zaman...
"
İslamcılar tasfiye ediliyor" yaygarası çıkartan güruh, "
İslamcılar tasfiye edilemez; çünkü Kılıçdaroğlu var" diyecek?
***
Hakkını teslim edelim,
Nazlı Ilıcak bu tarz
28 Şubat - günümüz analojisini bunlardan daha önce yapmıştı.
Önce dediğim,
FETÖ'cü emniyetçilerle sıkı iletişime geçtikten sonra.
Lakin...
Erdoğan karşıtı AKP'liler kadar
"
sinsi" anlatmayı başaramamış,
direkt, "
28 Şubat'ta o muameleye layıkmışlar"
deyivermişti.
***
Gelgelelim...
Firari FETÖ'cü
Ekrem Dumanlı alayından daha
önce (2014'te) harekete geçmiş,
"
Bu kadar vahşi saldırıyı 28 Şubat'ta da görmedik"
demişti.
Halbuki "
Beceremediniz artık bırakın" diyerek 28
Şubat cuntasıyla birlikte hareket
eden de
Fetullah'tan başkası
değildi.
"
Vahşi saldırı" dediği mi?
FETÖ'nün
17- 25 Aralık 2013'teki yargı darbesine boyun eğmemekti.
Bahsi diğer, fakat yine de şu kadarını söyleyelim:
Esas "vahşi saldırıyı"
15 Temmuz'da kimlerin yaptığını,
kardeşlerimizin tanklarla, savaş
uçaklarıyla parçalanan cesetlerinde
gördük...
***
Hayır, roller tersine dönmüş falan değil.
AK Parti'den ipini kopartan kimi AKP'liler hangi rolü oynamaya başladıklarını
bilmiyorlar.
Hepsi bu.
FETÖ'nün algı faaliyetine "
kullanışlı aptal" olarak "
hizmet" vermelerini başka nasıl izah edebiliriz ki?