Başbakan Binali Yıldırım, gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle buluşmasında FETÖ ile mücadeleyi anlattı:
Bunların bir terör örgütü olduğu gerçeğini ortaya ilk çıkaran AK Parti'dir. Demirel'le, Ecevit'le, Özal'la, hiç kimseyle bir sıkıntısı olmamış. İlk karşısına çıkan Erbakan. Terör örgütü olarak adı konmadığı için ortamı değerlendirmişler. Terör örgütü tespiti ve mücadeleyi başlatan AK Parti'dir. 50 yıl sonra kendindeki özgüveni hissediyor ve şah çekiyor. İlk 2010 referandumuyla başlıyor. 7 Şubat 2012 MİT meselesi, Gezi, 17-25 Aralık süreci ve dershanelerin kapatılması.
17-25 de bir anlamda darbeydi. O zaman siyasi partiler bize destek verselerdi belki bugün 15 Temmuz'u yaşamayacaktık. Cumhurbaşkanımız bireysel olarak bu mücadeleyi en önce başlatandır. Parti olarak hep arkasında olduk. 17-25 Aralık dosyası 2012'de açıldı. O dosyayla benim arkadaşlarımı dinlediler. Ben dosyanın 17-25 öncesi farkına vardım. Üzerine gittim, 17-25 Aralık'ı o sebeple öne aldılar. Aslında yerel seçimlerden 10-15 gün kala, Mart 2014'te yapacaklardı Aralık 2013'e çektiler.
2011 genel seçimleri, 2014 yerel seçimleri, 2015 seçimleri, 1 Kasım seçimlerinde en fazla temizliği yapan partiyiz. "AK Parti FETÖ'yle mücadele yapmadı" demek en hafifinden buhrandır. Ana muhalefet partisi daha düne kadar "15 Temmuz kontrollü darbe" diyordu. Şimdi hafif tornistan yaptı "15 Temmuz darbedir, ama 20 Temmuz kontrollü darbedir" diyor. Bu kendi ifadesi değil FETÖ'nün Amerika'da bir düşünce kuruluşuna parayla yaptırdığı bir raporun sonucu.
AK Parti'de FETÖ ile mücadelede kafa karışıklığı yok. Bu mücadelenin AK Parti'den sonraya kalmaması lazım. Bu defterin kapanması lazım. Bu örgüt bir daha kafa kaldıramayacak şekilde yok olmalı. Şimdi sırf siyaset yapacağım, AK Parti'yi yıpratacağım diye burada aykırı duruş sergilemek, bunu sergileyen siyasi partilere fayda sağlamaz.