Ankara Temsilcimiz Okan Müderrisoğlu aradı: "Ağabey, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinin ana teması belli oldu..."
"Ne" diye sordum.
Yanıtladı: "Terleyen, koşan, koşturan cumhurbaşkanı..."
Güldüm.
Çünkü benim yazımdan alıntı bir cümleydi bu...

***
Salı günü bu köşede değil, orta sayfada uzun bir yazım yayınlandı. Başlığı: "Yeni dönemin işaretleri..."
Yazıda, pazar günü Adile Sultan Sarayı'nda Başbakan Erdoğan'ın ben dahil 24 medya yöneticisi ve sahibiyle yaptığı yemekli sohbet toplantısından izlenimlerimi aktardım.
Övünmek gibi olmasın, ben çok iyi not tutarım.
O yemekli sohbette de 24 medya yöneticisi ve sahibi arasında sadece ben not tuttum.
O yüzden Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları ve değerlendirmeleri sadece SABAH'ta yayınlandı.
***
Yayınlandı ve siyaset ve medya dünyasında bir mini deprem etkisi yarattı.
Zira, Erdoğan özellikle cumhurbaşkanlığı seçimi, Paralel Yapı ile mücadele, Anayasa Mahkemesi'nde değişen hava gibi güncel konularda önemli mesajlar veriyordu.
Örneğin, cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda şöyle diyordu:
"Cumhurbaşkanı'nı ilk kez halk seçecek. Bu bakımdan önemli. Anayasa, Cumhurbaşkanı'nı yürütmenin başı olarak görüyor. Bu seçimden sonra sorumluluklar daha da farklı olacak. Protokol Cumhurbaşkanı değil; terleyen, koşan, koşturan Cumhurbaşkanı..."
İşte bu paragraf hemen cumhurbaşkanlığı seçimi ve Ankara'daki siyasal hava üstüne yazılan haberlerin ve yorumların referansı haline geliverdi. Ve de siyasilerin sohbetlerinin baş konusunu oluşturmaya başladı.
Önce Türk basınının köşe yazarları alıntıladılar. Sonra haber siteleri aktardılar.
Daha sonra BBC, Ankara kaynaklı bir değerlendirmesini bu paragraf üstüne oturttu.
Derken... Meclis'te hem iktidar, hem de muhalefet kulislerinde bir slogan gibi yankılandı: "Terleyen, koşan, koşturan Cumhurbaşkanı..."
Ve... Dün de Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nun tanıtım töreninde 750 metrelik parkurda pedal çeviren Cumhurbaşkanı Gül'e gazeteciler hınzırca sordular: "Cumhurbaşkanları için 'Terleyen Cumhurbaşkanı' tanımı vardı. Siz de terlediniz mi acaba?"
Gül'ün cevabı: "Bugün terlemedim herhalde. Terleyip terlemediğimi siz biliyorsunuz."
Özetle "Terleyen, koşan, koşturan Cumhurbaşkanı" tanımı artık herkesin dilinde.
***
Ve ben de o yazımın "Tarihe düşülen not"a dönüşmesinden elbette mutluyum.