Önümde üç konuşma metni var. Üç gece konuşmasının, üç "Zafer gecesi" konuşmasının metinleri. Onlardan birkaç bölüm aktarmak istiyorum.
İlk konuşma, 22 Temmuz 2007 Pazar gecesi:
"Demokratik tercihini bizden yana kullanmayan vatandaşlarıma sesleniyorum; sizin sandıkta verdiğiniz mesajı da anlıyorum. Lütfen müsterih olun. Kime oy vermiş olursanız olun, oylarınız bizim için değerlidir. Tercihlerinize saygı duyuyoruz. Herkesin tercihi bizim için kutsaldır, aynı derecede önemlidir, değerlidir. Hepsinin meselesi, derdi, bizim derdimizdir. Farklı tercihleri demokrasinin devamı olarak görüyoruz. Bu zenginliği korumak, herkesten önce bizim görevimizdir.
Biz herkes için özgürlük, adalet, demokrasi, refah diyerek yola çıktık.
İnanıyorum ki, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriyetimizi daha da yükseklere taşıyacak olan bu birlik ve beraberlik ruhumuzdur."
***
İkinci konuşma, 12 Eylül 2010 Pazar gecesi:
"Bugün evet diyenler de, hayır diyenler de kazanmıştır. Evet diyenlerin iradesi de, hayır diyenlerin iradesi de, sandığa gitmeyenlerin tercihi de saygıya değerdir.
Demokrasi halkın iradesini kabullenmekle, bu iradeyi yönetime yansıtmakla, her türlü farklılığı siyasal sürece katmakla anlam kazanır.
Ben de gerçekten birilerini incittiysem özür diliyorum. Artık geçmişe takılıp kalmadan ileri bakalım."
***
Üçüncü konuşma, 12 Haziran 2011 Pazar gecesi:
"
Hangi partiye oy vermiş olursa olsun, her bir kardeşimizin huzur, güven, barış ve adalet içinde yaşamını idame ettireceğinden hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Milletimizden aldığımız güçle, yetkiyle demokrasi daha ileri standartlara kavuşacak, özgürlükler çok daha ilerleyecek, herkes kendini daha rahat ifade edecektir.
Bütün kardeşlerimin, 74 milyonun böyle bir gönül huzuru içinde olmasını yürekten temenni ediyorum.
Kibirden zaten sakınıyorduk, bugünden itibaren çok daha büyük bir hassasiyetle sakınacağız. Daha mütevazı olmanın gayreti içinde olacağız. Gururu, böbürlenmeyi hiçbir zaman kafamızdan içeri almadık, bugünden itibaren çok daha büyük bir hassasiyetle sakınacağız."
***
Bunlar, Başbakan Erdoğan'ın üç ünlü balkon konuşması.
İlkini ve üçüncüsünü 22 Temmuz 2007 ve 12 Haziran 2011 genel seçimleri sonuçlarının belli olduğu gece yaptı, ikincisini ise Anayasa değişikliği referandumunun sonuçlarının belli olduğu 12 Eylül 2010 gecesi.
Üç konuşmanın da bir ortak noktası var. Daha doğrusu bir ortak güvencesi: "Herkesin yaşam tarzına saygılıyız. Farklılıkları, zenginliğimiz kabul ediyoruz."
Başbakan Erdoğan, Taksim olaylarının patlak vermesinden bu yana yaptığı her konuşmada, her açıklamada, bu güvenceyi öne çıkardığına, altını çizerek tekrarladığına göre, üç balkon konuşmasının da ruhuna sinen hoşgörünün geçerliliğini koruduğu anlamına geldiğine inanmak zorundayız.