Avrupa Birliği sayesinde yaşlı kıta sadece savaştan değil, terörden de arındırılıyor. Çünkü, ileri demokrasi, hukukun üstünlüğü ve kimliklere saygı sütunları üstünde yükselen "Avrupa müktesebatı" terör örgütlerinin, özellikle de ayrılıkçı akımların silahlarını ellerinden alıyor.
Almanya'da Baader-Meinhof Çetesi, sadece 1970'lerin bir kâbusu olarak hatırlanıyor.
İtalya'da Kızıl Ordu Fraksiyonu'nu genç kuşaklar bilmiyor bile.
Kuzey İrlanda'da IRA terörü neredeyse 10 yıl önce tarihe karıştı.
Geriye ne kaldı? Daha doğrusu sıra kime geldi? Cevap: İspanya'da, Bask bölgesinde ETA ayrılıkçı terör örgütüne.
Ve... Onun da defteri dürülmek üzere.
Çünkü sadece 30-40 militanı kaldı.
Çünkü Bask halkı arasında taleplerin silahla değil diyalogla kabul ettirilebileceği konusunda geniş mi geniş bir uzlaşma sağlandı.
Çünkü İspanyol Hükümeti de, sorunun diğer parçası olan Fransız Devleti de ETA'ya en küçük bir ödün vermedi.

***
Geçen ay, tarih vereyim, 25 Kasım Pazar günü Bask gazetesi "Gara"da ETA'nın bir bildirisi yayınlandı.
Bölücü örgüt, İspanya ve Fransa'ya müzakere çağrısı yapıyordu. Ne için müzakere? "Örgütün silahsızlandırılması", "Silahlı militanların terhis edilmesi", "Örgütün askeri yapısının dağıtılması", "Sürgündekilerin ve mahkûmların eve dönmeleri" ve son aşamada da "Örgütün feshedilmesi..."
ETA, işte bu süreç için İspanya ve Fransa'ya "Formül" ve "Süre" belirlenmesini öneriyordu.
İki devlet de çağrıya aynı yanıtı verdi: "Örgütün kendini feshetmesi diyalogun önşartıdır."
Yani, ETA dağılmadan müzakere yok.
***
ETA'nın siyasi kanadının lideri Arnaldo Otegi, 2009'dan bu yana cezaevinde. Örgütün siyasi vitrini olan ve İspanyol Anayasa Mahkemesi'nce kapatılan Batasuna partisini bir başka adla yeniden kurmaya çalışmaktan 6.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
ETA'nın "Gara" gazetesinde yayınlanan bildirisinden aşağı-yukarı iki hafta sonra, 12 Aralık'ta cezaevindeki Otegi'den bir çağrı geldi. Bu kez bir Fransız gazetesi, Bordeaux'da yayınlanan "Sud-Ouest" aracılığıyla. Neden Bordeaux'daki bir gazete? Çünkü, orası Bask bölgesinin Fransa tarafında kalan parçası kabul ediliyor.
54 yaşındaki Otegi gazetenin sorularına verdiği yazılı yanıtta diyor ki: "ETA bir yıl önce silahlı mücadeleyi bıraktı. Kayıtsızşartsız ve tek taraflı olarak. Taleplerin şiddetle elde edilmeye çalışıldığı dönem çoktan bitti. Artık bu dönemi noktalamamız gerekiyor. ETA'nın artık askeri kanadını tasfiye etmesi zamanı geldi. Hayır, bunu siyasi diyalogun bir şartı değil, bir zorunluluk olarak görüyorum. Ve ETA'nın silahsızlandırılıp askeri kanadının dağıtılması sürecini uluslararası topluluğun denetlemesini öneriyorum. Ben de cezaevinden bu sürece elimden gelen katkıyı yapmaya hazırım."
***
İşte böyle... Terörle mücadelenin, bölücü terör örgütlerini çökertmenin çeşitli yöntemleri var.
Sri Lanka uluslararası topluluğun tepkilerine aldırmadan toplu imha yolunu seçti.
Kolombiya önce ateşkes ve operasyonların durmasına paralel olarak müzakereyi denedi. Terör örgütünün bu süreci gücünü artırmak için kullandığını görünce vazgeçti. Artık bir başka yolu test ediyor: Bir yandan operasyonlarla örgüte darbe indirmek, bir yandan da siyasi müzakere yürütmek.
İspanya şimdi yeni bir model olarak ortaya çıkıyor. Daha doğrusu, sabrının meyvelerini topluyor: Örgütün silahlı kanadına son adamına varıncaya kadar darbe indirmek. Siyasi kanadının tüm faaliyetlerini yasaklamak. Böylece bataklığın kurumasını beklemek.
Anlaşılan, ETA bataklığındaki son çamur parçaları da yok olmak üzere. Bu, demokrasinin, meşruiyetin, hukukun zaferi demek.