SABAH'TAN MEKTUP
Hıncal Uluç'u, sevgili Hıncal Ağabey'i hem üzdük, hem kızdırdık. "Hıncal'ın Yeri"nde dün yayınlanan sitem yüklü yazıyı herhalde okudunuz; çünkü SABAH'ın en çok okunan köşeleri arasında yer alıyor. Okumayanlar için en can alıcı bölümlerini aktarayım:
"Son zamanlarda keyifli sabahım neredeyse kalmadı. Kahvemi koyuyor, kapıdan gazetemi alıyor, sayfamı açıyorum... Koskoca ilan... Kalan yere zavallı editörüm, mizanpaj yapmasına imkân kalmadığı için, derme çatma bir iki yazıyı sığdırabilmiş..."
"Beni siyah beyaz sayfaya taşıyın. Reklamcıların sevmediği sol sayfalara alın. Sayfa umurumda değil, yazım çıksın dedim ama değişen bir şey olmadı..."
***
Sevgili Hıncal Ağabey'i bu kadar kızdıran, bu değil, önceki hafta sonu, sayfasında çok özel ölçülü bir ilanın yayınlanmış olması.
Ve reklamverenin yalnızca ama yalnızca Hıncal Uluç'un sayfasında o ilanın yayınlanması şartını koşmuş olması.
***
Hıncal Ağabey ne kadar inanır bilemem ama "Hıncal'ın Yeri"ne belli bir ölçünün üstünde reklam konulmaması için her gün elimden gelen çabayı gösteriyorum.
Ancak bazen, özellikle de hafta sonları bir noktaya kadar sonuç alabiliyorum. Doğrusu, pek de direnemiyorum. Çünkü;
Yazılı basının reklam pastasındaki payı her geçen gün tehlikeli biçimde azalıyor. Bir örnek: Bugün sadece bizim değil tüm önemli gazetelerin reklam gelirleri 2008 düzeyinin bile altında. O nedenle özellikle konut ilanlarının iyice yüklendiği hafta sonları gazeteler açısından mali rahatlama imkânı veriyor.
SABAH'ın ve Turkuvaz Medya'nın sahibi grubun bağımsızlığını koruyabilmesinin yolu, kendi kaynaklarıyla ayakta durabilmesinden geçiyor.
Reklam ve satış gelirleri bizim hem bugünümüz, hem de yarınımız için tek güvencemiz. Daha doğrusu tek güvencemiz olmalı.
***
Sevgili Hıncal Ağabey diyor ki, "Beni reklamcıların sevmediği sol sayfalara veya siyah-beyaz sayfalara taşı..." Yanılıyor.
Zira reklamverenler, özellikle "Hıncal'ın Yeri"ni tercih ediyorlar. Hangi sayfa olursa olsun.
Hem sonra "Hıncal'ın Yeri"ne adres değiştirmek yakışmaz. Ne gazete içinde, ne gazete dışında. O, okuruyla bütünleşmiş yazarın Türk basınındaki en başarılı örneğidir.
Sevgiyle ve saygıyla ellerinden ve yanaklarından öperim Hıncal Ağabeyim...
***
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle...