Başlığı "Eylül'de Ege" diye atsaydım; konuyu bambaşka bir yöne götürmüş olurdum. Havaların ne serin ne de sıcak olduğu, tatilcilerin çekilip meydanı yerlilere bıraktıkları sahil kasabalarının doyulmaz dinginliğini anlatmam gerekirdi.
Ama "Ege'de Eylül" bir coşkuyu, bir kurtuluş destanının son sayfalarının yazıldığı dönemi ifade ediyor.
Çünkü 1922 Eylül'ü, özellikle de ilk yarısı, Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Türk Ordusu'nun Anadolu'nun işgal altındaki son bölgesini de kurtardığı aydır.
Ege'de kurtuluş günleri şanlı ordumuzun 1 Eylül'de Uşak'ı kurtarmasıyla başlar.
Gerisi tespih taneleri gibi peş peşe dizilir:
3 Eylül: Dursunbey, Ödemiş.
4 Eylül: Bayındır, Buldan.
5 Eylül: Tire, Alaşehir, Gördes, Nazilli, Salihli.
6 Eylül: Akhisar, Balıkesir, Gönen, İnegöl, Söke.
7 Eylül: Aydın, Kasaba (Turgutlu), Kuşadası, Tepeköy.
8 Eylül: Burhaniye, Manisa, Selçuk.
9 Eylül: İzmir, Edremit, Menemen.
Sonrası Foça, Kırkağaç, Urla, Soma, Bergama, Dikili, Ayvalık, Çeşme diye devam eder ve sonra Marmara'ya atlar.