Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Vejetaryen

Onu avucumun içinde evimize götürdüğümde iki haftalık ya var ya yoktu. Üçüncü ve en küçük oğlumuzdan söz ediyorum.
Junior'ımızdan. Köpeğimizden.
Geldiğinde evin en küçük oğluydu, şimdi en büyüğü, yani en yaşlısı oldu. 17'sinde. İnsan yaşıyla 119 yılını devirmiş oluyor.
Junior'ın ailemize katılmasından birkaç gün sonra eşimle yemeğe çıktık. O günlerde en sevdiğim yemeklerden biri yoğurtlu çoban kavurmaydı. O akşam da restoranda garson beni görür görmez, kavurma siparişini verdi bile.
Yemek önüme geldi, çatalı batırdım... Ve elimden fırlatıp attım. İçgüdüsel bir tepkiyle.
Gündüz yabancı ajanslardan birinin geçtiği fotoğraf gözümün önüne geldi. Filipinler mahreçli fotoğrafta bir bisikletin selesine doldurulmuş birbirinden güzel, birbirinden sevimli köpekler görülüyordu. Ve şöyle bir not vardı: "Bunların hepsi ölüme götürülüyor. Akşam restoranların en gözde yemeği olacaklar..."
Tabağımdaki yoğurtlu çoban kavurmaya çatalı batırdığımda, sanki kendi köpeğimi, Junior'ımızı yiyormuşum gibi geldi.
O akşam vejetaryen oldum. Bir başka deyişle 17 yıldır ne et, ne tavuk, ne balık... Ne de herhangi bir et suyu...
Son nefesimi verinceye kadar da öyle gidecek.

***
İyi ki vejetaryen olmuşum.
Çünkü bir gün herkes vejetaryen olacak. İster istemez.

***
İsveç'in başkenti Stockholm'da her yıl "Dünya Su Konferansı" düzenleniyor. Araştırmacılar, siyasetçiler, sivil toplum temsilcileri mavi gezegenimizin su kaynaklarının kıtlaşması sorununu tartışıp, çözüm üretmeye çalışıyorlar.
Bu yılki konferansın arifesinde "Stockholm International Water Institute" bir rapor yayımladı. Ve 40 yıl sonrası için öylesine karamsar bir tablo çizdi ki, ürpermemek elde değil.
Raporda şu tespitler yapılıyor:
Dünyamızın nüfusu halen 7 milyar. 2050'de buna 2 milyar kişi daha eklenecek.
Zaten bugün yetersiz olan su kaynakları, 2050'de daha da azalacak.
Düşünün; bugün 7 milyar insanın 1.3 milyarı içme suyundan yoksun. 2050'de 9 milyar insanda bu oran kim bilir nerelere yükselecek...
İçme suyuna bir de enerji krizi eklenecek: Çünkü elektrik üretimi için yeterli akarsu kalmayacak. Oysa enerji talebi 2050'de bugüne göre yüzde 60 artmış olacak.
***

Peki çözüm?
"Stockholm International Water Institute" raporunda mevcut su kaynaklarının yüzde 70'inin tarımda kullanıldığı hatırlatılıyor. Yani, insanların ve hayvanların besin ihtiyaçlarının karşılanmasında.
"O tarihte ya elektrikten vazgeçeceğiz, ya da etten" uyarısından sonra şöyle bir tahminde bulunuluyor: "Beslenmemizde halen yüzde 20 olan et oranını, yüzde 5'e düşürmemiz kaçınılmaz..."
Neden? Çünkü tabağınızdaki biftek yüzlerce litre su demek. Hayır, inek o kadar su içmiyor, ineğin yemi için o kadar su harcamak gerekiyor.
Stockholm'daki enstitü adına raporu hazırlayan Malik Falkenmark, araştırmasını şöyle noktalıyor: "Yakın bir gelecekte insanoğlu, zorunlu olarak vejetaryenliğe yönelecek..."
İyi ki varsın Junior'ım. Senin sayende kitlelerden yarım yüzyıl önce vejetaryen oldum...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA