Alpay, o muhteşem şarkısında "Eylül'de gel" der ama ben Eylül'ün gelmesini pek istemem. Mehmet Rauf'un 1900'lerin başında çok okunan psikolojik romanının adıdır Eylül ama ben bu ayı sevmem. Sadece insanların değil, toplumların da psikolojisini bozduğu için...
Çünkü geçiş ayıdır Eylül. Köprü aydır.
İzinden işe..
Tatilden okula...
Yeşilden sarıya...
Denizden karaya...
Sadece bir faydası vardır: Yaz boyunca adeta askeri disiplinle rejim yapanlar, dönüşte, yani Eylül'de biraz gevşerler.
Ama buna karşılık, siyasi rejimlerin sertleştiği, askerileştiği aydır.
Nedense darbelerin çoğu Eylül'de oldu. Aklımda kalan birkaçını sayayım:
11 Eylül 1973'te Şili'de.
12 Eylül 1980'de Türkiye'de.
14 Eylül 2003'te Gine-Bissau'da.
19 Eylül 2002'de Fildişi Sahili'nde.
Eh, 11 Eylül 2001 saldırılarını da sadece ABD'ye değil küresel güvenliğe darbe olarak bu listeye ekleyebiliriz...
***
Yine Eylül geliyor. Ve ben yine darbe bekliyorum. Hem de üç darbe birden.
Hayır, bu kez askeri değil finansal darbe.
Hayır, darbelere aşina kıtalarda değil, demokrasinin beşiği Avrupa'da.
***
İlk darbe, tuhaf bir rastlantı, 12 Eylül'de olabilir. Almanya'da. Alman Anayasa Mahkemesi "Avro Bölgesi"nin kalıcı kurtarma fonu ile ilgili kararını o tarihte açıklayacak. Bugün adı "Avrupa İstikrar Mekanizması" olan, daha sonra "Avrupa Finansal İstikrar Fonu"na dönüşecek sistemin Alman Anayasası'na aykırı düşüp düşmediğini belirleyecek. "Aykırı" derse, seyredin siz gümbürtüyü.
İkinci darbe olasılığı, buyurun bir tuhaf rastlantı daha, yine 12 Eylül'de yaşanabilir. Bu kez Hollanda'da. O gün Hollandalılar sandığa gidecek. Erken genel seçim için. Kamuoyu araştırmalarının sonuçları doğrulanır, İşçi Partisi iktidara gelirse, "Avro Bölgesi"ne bomba düşmüş gibi olacak. Çünkü İşçi Partisi, "Kuşkucular" sınıfında yer alıyor. Yani, AB'ye de, Avro Bölgesi"ne de, başta Yunanistan olmak üzere krizdeki ülkelere yardıma da şüpheyle yaklaşıyor. Ve de yardım paketlerini engellemeye niyetleniyor.
Üçüncü darbe, 12 Eylül'e de kalmayabilir: "Troyka", Yani Uluslararası Para Fonu, Avrupa Birliği ve Avrupa Merkez Bankası temsilcilerinden oluşan üçlü, Yunanistan'ın yeni yardım dilimini (31.5 milyar avro) hak edip etmediğine Eylül'ün ilk günlerinde karar verecek. Raporu olumsuz çıkarsa, Komşu için yandı gülüm keten helva.
Saydığım üç darbe olasılığından sadece birinin gerçekleşmesi, AB'nin değilse bile "Avro Bölgesi"nin temellerini dinamitlemeye yetecek.
***
Unutmayın, en güçlü gel-gitler "Eylül Ekinoksu"nda görülür...