SABAH çalışanları olarak, gazetemizin kuruluşunun 27'nci yıldönümünü kutluyoruz. Mutluluğumuzu paylaşan okurlarımıza, dostlarımıza, reklamverenlerimize teşekkür ediyorum. SABAH'ı okurlarımıza ulaştırmak için 27 yıl boyunca gecesini gündüzüne katan değerli bayilerimize de kocaman bir teşekkür gönderiyorum.
Kurucu patronumuz Dinç Bilgin'e, ikinci patronumuz Turgay Ciner'e ve bugünkü patronumuz Ahmet Çalık'a şükranlarımı sunuyorum. Elbette, iki ara dönem vekaleten patronluğu üstlenen TMSF'nin yazı işlerine müdahale etmemeye gösterdiği özeni de unutmuyorum.
Kucaklar dolusu teşekkür ve şükran da seleflerime: Rahmi Turan, Zafer Mutlu, Ufuk Güldemir, Tayfun Devecioğlu, Ergun Babahan ve Fatih Altaylı, genel yayın yönetmeni olarak SABAH'ın bugünlere ulaşmasında paha biçilmez katkılarda bulundular. 3 yıl önce bayrağı ben devraldım.
Bu satırları yazarken düşündüm; "SABAH'ın kaç yılında varım?" Hesapladım: "27 yıllık hayatının 17 yılında yer alıyorum."
Kendime sordum: "Kaç yıl daha olacaksın?"
Yarın ne olacağımızı bile kestirmek mümkün değil ama, gerçekçi bir tahminle, SABAH'ın 30'uncu yaşgününde bu görevi sürdürme olasılığım herhalde yüzde 50 dolaylarında. Ya 35'inci yaşgününde? Kesinlikle, yüzde sıfır.
Gün gelecek, hepimiz sahneden çekileceğiz. Önemli olan, son demlerde Roma İmparatoru Augustus kadar gerçekçi ve soğukkanlı davranabilmek.