SABAH'TAN MEKTUP

Büyük SABAH Ailesi'nin değerli üyeleri; gerçi 2011'in bilançosunu bir sonraki mektupta yapacağım ama SABAH olarak son haftasına girdiğimiz yıldaki performansımızdan memnun olduğumu şimdiden söyleyebilirim.
Özel haberlerimizle, dizilerimizle, yeniliklerimizle...
Haber merkezinden özel istihbarata, yurt haberlerden şehir istihbarata, ekonomiden dış haberlere, spordan magazine, Ankara'dan Diyarbakır'a, sağlıktan kültür-sanata kadar SABAH'ı oluşturan organizmanın tüm hücreleri, tüm organları 365 günün 365'inde de tıkır tıkır çalıştı.
Şimdiden hepsini kutluyor, teşekkür ediyorum.

***
Yılın son haftasına Nur Batur'un Erbil notlarıyla giriyoruz. ABD'nin 2003'teki işgalinin ardından ortaya atılan Irak'ın üç parçaya ayrılması senaryolarının yeniden sümen altından çıkarıldığı bu günlerde, Batur'un iki güne böldüğümüz izlenimlerinin tarihi bir önem taşıdığını siz de fark edeceksiniz.
Sonra bomba gibi bir dizimizi devreye sokacağım. Biraz sabır.
Özel istihbarat servisimiz de günlerce konuşulacak bir haberle haftaya "Merhaba" dedi. Oradaki arkadaşlarımız da 2012 için güzel sürprizler hazırlıyor.
***
SABAH olarak 2011'de iyi bir yıl geçirdik ama mesleğimiz için, meslektaşlarımız için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
Türkiye'de mesleğiyle ilgili olsun veya olmasın, onlarca gazetecinin yeni yılı demir parmaklıkların ardında karşılaması hiç de hoş değil.
Dünyada da mesleki çalışmalarını hayatlarıyla ödeyen gazetecilerin sayısının 2010'a göre artış göstermesi hüzün verici.
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün bilançosuna göre, 2011'de 66 meslektaşımız öldürüldü. Bu, 2010'a göre yüzde 16 artış anlamına geliyor.
En çok kurbanı Arap Baharı aldı: 20 ölü.
Ayrıca Tahrir Meydanı'nda ve diğer Arap kentlerindeki gösterilerde başta kadın meslektaşlarımız olmak üzere 200'ü aşkın gazetecinin saldırıya, cinsel tacize ve tecavüze uğraması da cabası.
Umarım, 2012'de kaybımız bu kadar olmaz.
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle.