Başyazarımız sevgili Mehmet Barlas başlığı görünce devamını getirecek: "Sine-i sad pareme..." Ve güftesi Namık Kemal'e ait Hacı Arif Bey'in ölümsüz segâh şarkısını mırıldanacak.
Ama yazının konusu şarkı kahramanının karşılıksız aşk yüzünden "Göğsünün yüz parça olması" değil, başlığın ikinci sözcüğü: İlaç. Daha doğrusu, hastalıklar ve ilaçlar.
Babamı çok küçük yaşta yitirdim. Acısı ve özlemi yarım yüzyıldır yüreğimi dağlıyor. Sirozdan öldü babam. Hayatı boyunca ağzına bir damla içki koymadığı halde. Gezici ticaret yapıyordu. Doğu illerinde kaptığı "Hepatit C" siroza dönüştüğü için. 1950'lerin sonlarıydı. Ölüm döşeğinde mırıldanırdı: "Tanrım beni çocuklarıma bağışla..." Onu yaşama bağlayan tek umut vardı: Yeni geliştirilmiş olan siroz ilacı. O günün koşullarında binbir güçlükle yurtdışından getirttiğimizi anımsıyorum. Ama derdine deva olmadı.
Babamın acısı yaşamımı sürekli etkiledi. İlaçlardan hep uzak durdum. Bugüne kadar aspirin dışında pek ilaç kullanmadım. İlaca muhtaç olmamak için hastalanmamak gerekiyor. Hastalanmamak için de özellikle beslenmeye dikkat etmek. Ben çözümü vejetaryenlikte buldum. Çünkü tüm hastalıkların kaynağı etoburluk. Ayrıca bedenimi günde tek öğün ve tek kap yemeğe alıştırdım. Çünkü tüm hastalıkların ikinci kaynağı fazla yemek.
Ve bugüne kadar köpeğimin beni zaman zaman düşürüp bedenimde çiziklere, eziklere, yaralara yol açmasının dışında hiçbir şikâyetim olmadı.
Özel yaşamımla ilgili bir sayfayı açmamın nedeni, Avrupa İlaç Ajansı'nın aldığı karar. "Tip 2" türü diyabetin pençesindeki hastaların kullandığı "Avandia"yı yasakladı. Gerekçe: Faydasının, tetiklediği kalp-damar risklerinin (Kalp krizi, beyin kanaması gibi) yanında devede kulak kalması. ABD'de yapılan bir araştırmada bu ilacın kardiyo-vasküler riskleri yüzde 28- 29 artırdığı belirlendi. ABD'deki bir başka araştırmaya göre ise ilaç kalp krizi olasılığını yüzde 25, beyin kanamasını ise yüzde 27 yükseltiyor.
İngiliz "GlaxoSmithKline" grubunun ürettiği "Avandia" zaten sabıkalı: Grup bu ilaçla ilgili olarak açılmış davalarda, bu yılın ikinci yarısında 1.9 milyar euro tazminat ve mahkeme masrafı ödeyeceğini açıkladı.
Ama sorun ABD'de 1999'da, Avrupa'da ise ertesi yıldan itibaren reçetelere yazılmaya başlanan "Avandia" ile sınırlı değil.
Yine ABD'de yapılan bir araştırma piyasaya sürülen yeni ilaçların yüzde 85'inin hiçbir işe yaramadığını ortaya koydu. Araştırmanın sahibi New Jersey Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde karşılaştırmalı sağlık politikaları dersi veren sosyolog doktor Donald Light. Elde ettiği bulguları "American Sociological Association"ın geçenlerde yapılan 105'inci yıllık toplantısında açıkladı. Light şöyle diyor: "Yeni ilaçların yüzde 85'inin zerrece faydası olmaması bir yana, yan etkileri de sistemli olarak göz ardı ediliyor."
Dedim ya; siz siz olun, ilaçlara muhtaç duruma gelmemeye bakın. Onun da yolu sağlıklı beslenmekten (Örneğin Akdeniz mutfağından) ve azla yetinmekten geçiyor. En azından bana göre...