Kimilerinin "Mikro bilgisayar", kimilerinin ise "Cep telefonu ile bilgisayar arası bir şey" dedikleri "iPad"in önceki gün New York'ta piyasaya sürülmesi nedeniyle "Apple"ın tarihçesine -bir kez daha- göz atarken 30 yıl kadar önce yaşadıklarımızın anıları tazelendi...
1980'lerin başıydı. SABAH'ın mayası olan YENİ ASIR bilgisayara geçmeye karar vermişti. Türkiye'de bilgisayarla hazırlanan ilk gazete olacaktı. O tarihte koca dünyada da sadece iki gazete bilgisayara geçmişti. Biri ABD'de, yanlış hatırlamıyorsam Chicago'da, diğeri de Finlandiya'da.
Bir bayram arefesinde ABD'den bilgisayarlar geldi. Hem masaüstüler, hem sayfa hazırlayıcılar, hem de sayfa çıkış üniteleri.
Ve patronumuz -kulakları çınlasın- Dinç Bilgin, Tarık Bin Ziyad gibi, "Gemileri yakan" bir karar aldı: Daktiloları, dizgi makinelerini, eski yöntemle sayfa hazırlama araç-gereçlerini toplatıp İstanbul'a gönderdi. Geriye dönüşün söz konusu olmadığını göstermek ve kabul ettirmek için.
O zamanlar dini bayramlarda gazeteler yayınlanmıyordu. Bayram tatilinde maraton kursla yeni sistemleri kullanmayı öğrendik.
Ve bayramı izleyen ilk gün gazeteyi tamamen bilgisayar ortamında hazırlamaya başladık. Ajansların haberleri masaüstü bilgisayarlara düşüyordu, muhabirler haberlerini ekrana yazıyor, editörler ve düzeltmenler ekranda yazılara son halini veriyor ve her şey sayfaların yapıldığı bilgisayarlara gönderiliyordu. Onlarda sayfalar çatılıyor ve çıkış ünitesine yönlendiriliyordu.
Az sıkıntı çekmedik; örneğin bir gece yarısı çıkış ünitesi bozuluverdi. Sayfalar alınamıyordu. Gazetenin yayınlanamaması tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştık. Ve Türkiye'de arızayı hızla giderecek teknik altyapı yoktu. ABD'deki firmayla saatlerce süren telefon görüşmeleri sonunda sorun çözülebildi ve hepimiz rahat bir nefes aldık.
1980'lerin başındaki o bayram tatilinde bilgisayar kullanma dersleri alırken, sadece benim hayatımda değil, dünyada da bir dönemin sona erdiğini, bambaşka bir çağın eşiğinde olduğumuzu kavradım.
Aradan neredeyse 30 yıl geçti. Şimdi bilgisayar kullanamayana, internette sörf yapmayana, "iPod"u, "iPhone"u olmayana (bunlara birkaç haftaya kadar "iPad" eklenecek) artık "Homo sapiens" öncesi çağın yaratığı ya da "Neandertal" insanı gözüyle bakılıyor.
Ve onlar da hızla tasfiye ediliyor. Tıpkı James Bond'un meslektaşları gibi: İngiliz gizli servisi "MI5", yeni iletişim ve bilişim teknolojilerinden yararlanamayan (İnternet kullanamayan, Twitter ve Facebook'tan anlamayan) ajanlarının işlerine son vermeye başladı. Onlar için "IRA teröristlerini sindirdiler, Rus casuslarını avladılar ama yeni teknolojilere yenik düştüler" yorumları yapılıyor.
Teknolojinin sınırı yok; göreceksiniz, yakında gazeteleri robotlar çıkarmaya başlayacak. Zaten ufaktan ufaktan başladı bile...
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle...