Başbakan Erdoğan dün yakın dostu ve kızı Esra'nın nikâh şahidi Yunanistan Başbakanı Karamanlis'e dokundurdu: "Yunanistan Başbakanı, Türkiye'ye resmi ziyaretini yapamıyor. Bu çok ilginç."
Gerçekten de İstanbul'a birçok kez -özel olarak- gelen Karamanlis, Ankara'ya resmi ziyaretini sürekli erteliyor.
Yunanistan'a iki kez (2004 Mayıs'ında ve 2005 Temmuz'unda) giden Erdoğan davetini TürkYunan doğalgaz boru hattının temel atma töreni dolayısıyla 3 Temmuz 2005 tarihinde Meriç ırmağı üstünde biraraya geldiklerinde yaptı. Karamanlis de "Hay hay" dedi.
Ziyaret tarihi olarak önce 22 Ağustos 2005 düşünüldü. Atina erteledi. Ardından 3 Ekim denildi. "AB Dışişleri Bakanları Konseyi'nin Türkiye ile üyelik müzakerelerinin açılması kararının alınacağı gün Ankara'ya gitmek doğru olmaz" gerekçesiyle Atina tarafından bir kez daha ertelendi. Ya da 2006'ya sarkıtıldı.
Erdoğan geçen Mayıs'ta Selanik'te düzenlenen Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci zirvesinde davetini yeniledi: "Kostas ne zaman Ankara'ya geleceksin? Kendini özletiyorsun"
Karamanlis'in yanıtı: "Beni tanırsın. Sözümü mutlaka tutarım ve Ankara'ya geleceğim sözü verdim. Yalnızca ziyaret iyi hazırlanmalı."
Ve bu teyidden sadece iki ay sonra ziyaretin süresiz ertelendiği açıklandı. Gerekçe olarak da aklınıza ne gelirse sıralandı: "Kıbrıs, Türkiye'nin AB'ye karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesi, Türk yetkililerin giderek sertleşen demeçlerinin ülkemizde yarattığı olumsuz hava, Heybeliada ruhban okulu, azınlık vakıfları, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde Yunanistan'ın Ege'de karasularını 12 mile çıkarmasının savaş nedeni sayılacağı uyarısı, Ege üstündeki it dalaşları, bütün bu sorunlar varken Ankara ziyaretinin Yunan kamuoyunda ters tepkilere yol açması olasılığı, vs, vs..."
Kostas biraz zor gelir
Böylece Karamanlis'in amcasından bu yana Ankara'yı ziyaret eden ilk Yunan Başbakanı olması beklentileri -en azından şimdilik- rafa kalktı. Amcası Konstantin Karamanlis, 7 Mayıs 1959'da Ankara'ya gelmişti. 45 yıl önce bugün idam edilen Başbakan Adnan Menderes'in konuğu olarak.
Göreceksiniz, Karamanlis belki Patrik Bartholomeus'ün elini öpmek için İstanbul'a gelecek ama Ankara'yı ziyaret etmekten kaçınacak. En azından bu yıl sonuna kadar.
Zira AB Komisyonu'nun İlerleme Raporu ufukta belirmeye başladı. 24 Ekim'de yayınlanması beklenen raporda Yunanistan'ı doğrudan ilgilendiren birçok eleştiri sıralanacak. Ortalığın bir hayli karışacağı o dönemde, sütre gerisinde kalmayı tercih edecek Karamanlis.
Tabii, "Türkiye'nin AB yönelimini destekliyoruz" mesajlarını bir kez tekrarlamayı ihmal etmeden. "Destekliyoruz ama" diye devam eden mesajları.
"Ama"sı ne? Say sayabildiğin kadar: Limanlar konusu, Patrikhane'nin ekümenik sıfatı, Heybeliada, Rum vakıfları malları.
"Ya Batı Trakya Türkleri'nin sorunları? Seçilen müftüleri tanımamanız? Eğitimde negatif ayrıcalık uygulamanız? Atina'daki Türk camilerinin onarılmasına izin vermemeniz?"
Cevabı biliyoruz: "Çalışıyoruz, ilgileniyoruz, çözüm arıyoruz"
İşte bu tür "Diyaloglar"la yıl bitirilecek.
Peki Karamanlis 2007'de gelebilir mi? Atina'nın cevabını tahmin etmek zor değil: "Malum; Türkiye'de seçimler var. Cumhurbaşkanlığı seçimi, genel seçim. Öyle bir konjonktürde Ankara'ya gitmek isabetli olmayabilir!"
Ya 2008? Cevap: "Yine zor. Malum; Yunanistan'da seçimler var! Kamuoyumuzda ters tepebilir." (Anlamı: "Oy kaybetmemize neden olabilir.")
Ne denebilir, "Zorla güzellik olmaz"dan başka... Veya "Ayıp oluyor sağdıç" sitemi göndermekten başka...
