"Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?" diye seslenmişti Nazım Hikmet bir şiirinde büyük ressam Abidin Dino'ya
Mutluluğun resmini yapmak kolay değil ama haritası çizildi. İngiltere'deki Leicester Üniversitesi öğretim üyelerinden, psikososyoloji profesörü Adrian White tarafından.
Mutluluk antik Yunan filozoflarından bu yana tartışılan ve anlamı kişiye göre değişen bir kavram. Ancak genel kabul gören yaklaşıma göre, mutluluğu ikiye ayırmak gerekiyor: Bireysel ve toplumsal. Bireysel mutluluğun insanın yaşamdaki amacı, toplumsal mutluluğun ise devletin varlık nedeni olduğu görüşünde de uzlaşma var. Örneğin Platon ünlü eseri Devlet'te, "Mutluluk toplum içindir. Biz devletimizi tüm topluma mutluluk sağlaması için kuruyoruz" der.
Peki, toplumsal mutluluğun ölçüsü neler olabilir?
White işin felsefi yanını bir yana bırakıp, UNESCO'dan Dünya Sağlık Örgütü'ne, CIA'den Dünya Bankası'na kadar konuyla ilgili birçok kuruluşun 100'ü aşkın araştırmasını tarayıp 5 kriter belirledi: Sağlık, zenginlik, eğitim, ulusal kimlik (aidiyet duygusu) ve doğal güzellikler.
Sağlıkta ölçü olarak sağlık hizmetlerinden yararlanmayı aldı, zenginlikte kişi başına düşen geliri, eğitimde parasız orta öğrenime ulaşma imkanını
Vardığı sonuç: Toplumsal mutluluk için en önemli etken, sağlık. Onu zenginlik ve eğitim izliyor. "Ancak" diyor White, "Üçü arasında sıkı ilişki var. Para yoksa sağlık da, eğitim de olmuyor. " Ve ekliyor: "Kapitalizmin mutsuzluk getirdiği iddiası bu araştırmayla yalanlanıyor!"
Dünyanın en mutluları
Bu kriterlere göre dünyanın en mutlu toplumları hangileri? İşte ilk 10: Danimarka, İsviçre, Avusturya, İzlanda, Bahama Adaları, Finlandiya, İsveç, Bhutan, Brunei ve Kanada. Sonuncusunu bir yana bırakırsak, ortak yönleri, az nüfuslu ve küçük ülkeler olmaları. Bahama Adaları 365 gün yaz olan ikliminin verdiği "keyif" ve turizmden gelen zenginliğiyle ilk 10'a girdi, Brunei ise petrol geliriyle.
Ya Çin ile Hindistan arasına sıkışmış Bhutan krallığının dünyanın en mutluları arasında olmasının sırrı ne? Cevap: Farklı politikası. Bhutan toplumsal zenginliğin "Milli gelir" le değil, "Milli mutluluk" la ölçülebileceğini savunuyor. Bunu da 4 kriterle açıklıyor: Ekonomik büyüme, ulusal kültürün korunup geliştirilmesi, çevreyi koruyan kalkınma, iyi, temiz ve sorumlu yönetim. Örneğin bu politikalar çerçevesinde, "Halkın mutluluğu için" sigaranın tümden yasaklandığı ilk ülke Bhutan oldu.
ABD'nin 23, İngiltere'nin 41, İtalya'nın 50, Fransa'nın 62, Çin'in 80, Hindistan'ın 125, Rusya'nın da 167'nci sırada yer alabildikleri listede Türkiye'nin konumuna gelince; 178 ülke arasında 133'üncüyüz!
İyi ama şimdi adı Türkiye İstatistik Kurumu olan Devlet İstatistik Enstitü'nün iki yıl önce yaptığı ankette Türk halkının yüzde 57'sinin mutlu olduğu çıkmamış mıydı? Hatta "İşsizliğin, yoksulluğun, gelir adaletsizliğinin kol gezdiği bir ülkede halkın yarısından fazlasının mutlu olması akla aykırı" eleştirilerine DİE, "Halkımıza mutluluğu çok görmeyin" diye "bilimsel" bir yanıt vermemiş miydi?
Bu çelişki ancak iki şekilde açıklanabilir: Ya DİE araştırmayı meyhanelerde yaptı ya da İngiliz uzmanın vardığı sonucun tersine inanıyoruz: "Parayla saadet olmaz!"
Not: Dün aptalca bir hata yaptık. "Sahih-i Müslim"i Türkçe'ye çeviren din hocası Ahmet Davudoğlu ile Başbakanlık Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Davudoğlu'nu karıştırdık. İkisinden de özür dileriz. Bu ayıp da bize yeter!