Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Riski paylaşmak

Siyasilerden ama özellikle de uzmanlardan gelen uyarılar Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasa Tasarısı'nın bu haliyle sorunları çözmekte, yani insanların kurtuluşu ölümde aradıkları trajedileri önlemekte yetersiz kalacağını gösteriyor. Meclis'teki görüşmelerde bu uyarılar dikkate alınmalı

Okurlardan yağan mesajlar, bankaların şu sıralar ulaşabildikleri herkese kart verme yarışına girdiklerini gösteriyor.
Amaç, pazar payını korumak için Banka Kartları ve Kredi Kartları Tasarısı yasalaşmadan mümkün olduğu kadar kartın sisteme girmesini sağlamak. İşte iki okurumuzun anlattıkları.
İlki bir emekli öğretim üyesinden: "2-3 yıl önce bir banka bana Visa kartımdan sonra bir de Gold Card gönderdi. Telefon edip ikinci karta ihtiyacım olmadığını söyledim. 'O zaman Gold Card'ı alın, diğerini iptal edelim' dediler. Kabul ettim, Birkaç gün önce yine ikinci kart gönderdiklerini öğrendim. 23 yıl önce kapattığım kartın yerine sistemleri yeniden kart üretmiş. Kesinlikle istemediğimi söyledim, genel müdürlükten aranacağımı bildirdiler. Ertesi gün bir hanım aradı, ikinci kart istemediğimi tekrarladım. Kartı kuryeden çekeceklerini söyledi. Bu konuşmadan iki gün sonra bir kurye arayıp adresimi sormaz mı? Yani emrivakiyle bana kart göndermeye kararlılar. 'İstemiyorum, iade edin' diyerek telefonu kapattım. Ancak içime 'Ya kart üçüncü şahısların eline geçerse' korkusu düştü. 62 yaşındayım ve tansiyon hastasıyım. Bankaların görevi insanların tansiyonunu çıkarmak mı? " İkincisi SSK emeklisinden: "İki ay önce bir markette, bir banka görevlisi hanım yanıma geldi. İndirimli karttan söz ediyordu. Form doldurmaya başladı. Israrla 'Kredi kartıysa istemem' dedim, o da 'Hayır, indirim kartı' cevabı verdi. İki hafta önce evime 2500 YTL limitli kredi kartı gelmesin mi? 444'lü numaralarına ulaşıp hile hurda ile kart dağıttıklarını söyleyip iptalini istedim. Telefondaki görevli 'Sorularıma yanıt verin' dedi. Klasik sorular. Arkasından 'Annenizin kızlık soyadı?' Formu dolduran yapışkan kıza vermek istemeyip o an aklımdan geçen bir kelimeyi söylemiştim. Tabii hatırlayamadım. Görevli 'Üzgünüm, kartınızı iptal edemeyiz' demez mi? Şaka gibi. Nasıl iptal ettirebileceğimi sordum. 'Kredi kartı merkezimize faks çekip bilgilerinizi güncelleyeceksiniz, daha sonra telefonda doğru bilgileri alırsak iptal ederiz' dedi. 'Bir şubenize girip iade edemez miyim' soruma 'Mümkün değil' yanıtı verdi. Hala kartı iptal ettirmeye uğraşıyorum."

"Şok"a
karşı hava yastığı
Bu çığlıkları aktarmamızın nedeni, Meclis'te ele alınacak tasarının ancak yasa yürürlüğe girdikten sonra verilecek kartlara kullanıcının gelirine göre limit getirmesi.
Bir başka deyişle, sistemdeki 30 milyon kart (bu çılgın yarışla herhalde 12 milyon adet daha eklendi), Ankara Ticaret Odası Başkanı Oğuz Aygün'ün ifadesiyle "Pimi çekilmiş bomba" olmaya devam edecek.
Çözüm? "Bir kişiye verilen kartların toplam limiti aylık gelirin iki katını aşamaz" hükmü mevcut kartlara da uygulanmalı.
Buna imkan bulunamazsa, hiç değilse bir "Erken uyarı" sistemi düşünülmeli. Örneğin, müşteri bir kartın ekstresini ödemediğinde ya da ödeyemediğinde, hemen diğer kartları kullanıma kapatılmalı.
Tasarının önemli eksiklerinden biri de "Riski paylaşmak" ilkesine pek uymaması. Haydi, "Kişisel iflas" seçeneği düşünülmüyor. Hiç değilse bankaların zora düşmüş vatandaşlardan alacaklarını "Çatır çatır" tahsil etmeleri hükmü esnetilemez mi? Tüm Batı'da olan "Kart sigorta sistemi" getirilemez mi? Böylece zora düşen yurttaş bankanın hışmına uğramak yerine sigorta kurumu veya borcu sigortadan satın alacak kuruluşla oturup daha uzun vadeli ödeme planı yapabilir.
Yasalar "Sosyal fayda"yı da gözetmek zorunda. Milletvekillerine hatırlatırız...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA