Kıbrıs sorununun taraf ülkelerde kaç hükümet eskittiğini, kaç BM Genel Sekreteri'nin biyografisinde "kahır" paragrafı olarak yer aldığını bir çırpıda sayabilecek biri olduğunu pek sanmıyorum.
Gelip geçen başbakanlar ve dışişleri bakanlarını bir yana bırakıp sadece uluslararası dürbünden bakarak bir ufuk turu yapalım.
Denktaş ile Klerides 1968'de Beyrut'ta toplumlararası görüşmeleri başlattıklarında, BM Genel Sekreterliği koltuğunda U Thant oturuyordu. Günümüzde Myanmar adını taşıyan, zamanlar Burma diye bilinen, daha da eski ismi Birmanya olan ülkeden gelen diplomat.
Sonra Avusturyalı Kurt Waldheim görevi üstlendi, onu Perulu Perez de Cuellar izledi, onu da Mısırlı Butros Butros-Gali. Şimdi Ganalı Kofi Annan var. BM'nin 58 yıllık tarihinde görev yapan yedi Genel Sekreter'- den beşi Kıbrıs'ta çözüm için kafa patlattı. Kimi toplumlararası görüşmeleri canlandırmaya çalıştı, kimi haritalar hazırladı, kimi "Fikirler dizisi" geliştirdi... Hepsi de pes etti. Çabalarının belgeleri BM'nin ve dışişleri bakanlıklarının arşivlerinde tozlanıyor.
30 Aralık 1963'te Lefkoşa'nın Türk ve Rum kesimlerini ayıran Yeşil Hat oluşturulduğunda (Bir İngiliz generali yeşil kalemle çizdiği için bu ad verildi), 165 kilometre uzunluğundaki Berlin Duvarı 2 yaşındaydı. Şimdi artık yok. 28'inci yılında, 1989 Kasım'ında yıkıldı. Yeşil Hat ise 41 yaşında ve hâlâ dimdik ayakta.
Weston da gidici
Kofi Annan'ın seleflerinin akıbetine uğrayıp uğramayacağı henüz belli değil ama Kıbrıs sorunu başarılı bir diplomatın daha kariyerine koyu gölgeler düşürdü: Alvaro de Soto.
Denktaş'ın iki yıldır "Tarafsızlığını ve güvenilirliğini yitirdiğini, Rumlar'dan yana tavır aldığını", hatta "Türk tarafını tehdit ettiğini" söylediği Perulu Alvaro de Soto'nun görüşmeler yeniden başlarsa, masada yer alması çok güç. Çünkü Türkiye de, yeni KKTC hükümeti de Denktaş'ın görüş ve kuşkularını paylaşıyor. Başbakan Erdoğan, İsviçre'de Annan'la yaptığı görüşmede Perulu temsilcisini değiştirmesini istedi, ayrıca ABD'ye de Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Özel Koordinatörü Thomas Weston'un yerine "Yaptırım gücü olan güçlü bir kişi"yi arabulucu atamasını önerdi. Başkan Bush'un cevabını bugün Beyaz Saray'daki görüşme sonrası, Annan'ın tutumunu da yakında öğreneceğiz.
Zaten Alvaro de Soto 1999'dan bu yana komşu kapısı yaptığı Ankara-Atina-Lefkoşa üçgeninden neredeyse bir yıldır uzak duruyor.
O şimdi Afrika'da
Çünkü görüşmeler kesilince Annan "İki taraf plana son biçimini verip referandum tarihini belirleme konusunda kararlı bir tutum takınıncaya kadar" Kıbrıs'la ilgilenmeyeceğini açıkladı ve Alvaro de Soto'yu geri çekti. Ardından da kadrosunu Genel Sekreter Yardımcılığı'na yükseltip 5 Ağustos 2003'te Batı Sahra sorununun çözümüyle görevli özel temsilciliğine getirdi.
1974-1982 arasında BM Deniz Hukuku Konferansı görüşmelerinde 77'ler grubunun sözcülüğünü yapan, 1990-1991 döneminde El Salvador'da BM adına yürüttüğü girişimlerle 10 yıllık iç savaşı sona erdirmeyi başaran, 1997-1999 yıllarında da Myanmar'da birçok rejim muhalifini cezaevlerinden kurtaran Alvaro de Soto, hiç kimse karşı çıkmasa da Kıbrıs mayın tarlasına yeniden adım atmayı kabul eder mi? Şüpheli...
Ancak kesin olan bir şey var: Ne Yeşil Hat, ne iki Kore arasındaki insansız bölgenin dikenli telleri, ne Filistin'deki utanç betonları... Dünyada "duvar" olarak yalnızca Çin Seddi kalmalı.