Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Çifte standart

Hükümet, Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasarısı'nı Şubat sonuna kadar çıkarmaya kararlı. Bu da "kamu reformu" tartışmalarının iki ay boyunca gündemin ağırlıklı konularından biri olacağı anlamına geliyor. Şimdi size bir belgeden bölümler aktaracağım. "Kamu yönetiminin yeniden yapılandırılmasında verimlilik, etkinlik ve tutumluluğun, dolayısıyla da performansın artırılması, çalışanların performansını etkin şekilde ölçen bir sisteme kavuşturulması, yetki devri ve esneklikle beraber hesap verme sorumluluğunun ve yönetsel saydamlığın güçlendirilmesi ve kamu hizmetlerinin sunumunda kalite anlayışının yerleştirilmesi gerekmektedir. Kamu hizmetlerinin sunumunda vatandaşın memnuniyeti esas alınmak suretiyle, hizmet kalitesine ve sonuçlara odaklanarak kamu yönetiminin etkinliği ve güvenilirliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Bu bağlamda, performans yönetimi, toplam kalite yönetimi gibi çeşitli çağdaş yönetim tekniklerinden tüm kamu kurumlarında yararlanılması, böylece toplam yönetim kalitesinin artırılması gerekmektedir. İş ve işlemlerin yeterince saydam olmaması, hesap verme sorumluluğunun tam olarak işlememesi, bu genel amaçlara ulaşmayı engellemekte ve yolsuzlukların artmasına neden olmaktadır. Yolsuzluklarla etkili mücadele için, idarenin işleyişinde ve kaynakların dağılımında açıklık ve hesap verilebilirliğin esas alınması gerekmektedir.

Yerele yetki devri

Bu çerçevede hazırlanan planın temel amaçları şöyle sıralanabilir:
-Topyekun kamu hizmet sunum standartları ve sürelerinin ivedilikle belirlenmesi yoluyla, kamu görevlilerinin takdir haklarının kesinlikle objektif kriterlere bağlanması.
-Yönetimi objektif kurallara göre hem hiyerarşik olarak içten, hem de vergi ödeyenler açısından dıştan denetleyen ve sorgulayan bir kamu yönetimine geçilmesi.
-Kamu hizmetinde terfi ve maaş sisteminin, performansı da esas alan kriterlerle ilişkilendirilmesi.
-Merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasında görev ve yetkilerin yeniden belirlenerek, mahallinde yürütülebilecek hizmetlerin il özel idarelerine devredilmesi, kaynakların yeniden tahsisi suretiyle yerel yönetimlerin güçlendirilmesi..."
Böyle uzayıp giden (40 sayfa) Bakanlar Kurulu Prensip Kararı'nın altında kimlerin imzaları var biliyor musunuz? Başbakan Bülent Ecevit, Başbakan Yardımcıları Devlet Bahçeli, Hüsamettin Özkan, Mesut Yılmaz ve de Kemal Derviş'ten başlayarak 57'nci Hükümet'in 32 bakanı daha... Tarih de verelim: 12 Ocak 2002. O dönemde kamuda yönetiminde reform çabalarını, yerel yönetimlerin güçlendirilmesini, merkezi yönetimden yerel yönetimlere yetki devrine övgü yağdıranlar şimdi karşı çıkıyor. İddianın bini bir para: Dış güçler dayatıyor, üniter devletin temellerine dinamit konuluyor, ulus devletin parçalanması amaçlanıyor. Oysa Başbakan Erdoğan da, reformun sorumlusu Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin de, tıpa tıp Ecevit Hükümeti'nin gerekçelerini tekrarlıyorlar: "Vatandaş memnuniyeti esas olacak. Katılımcı, saydam, hesap verebilir kamu yönetimi oluşturulacak. Performans kriterleri dikkate alınacak. Kamu hizmetleri adil, süratli, kaliteli, etkili ve verimli şekilde yerine getirilecek." İki yıl önce bugünlerde alkış tutarken şimdi aynı reforma kıyameti koparmak, çifte standart, hatta ikiyüzlülük değil mi? Biraz dürüstlük, biraz samimiyet lütfen...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA