Alma ve dengesi yaşamımızın her anında her dakikasında mevcuttur, aldığımız nefes ve verdiğimiz nefes te buna dahildir. Dünya'ya gözümüzü açtığımızda bebekken sadece verme anne babadan aldığımız şey (besin,şefkat,sevgi) en önemli şeyi anneden alarak belli bir yaşa kadar aldıklarımızla büyüyoruz.
Eğer anne ve babamızdan bir şeyleri hakkımız olarak eksik aldığımızda eksik kalan ne varsa hayatta bunu taşıyoruz ve ilişki kurduğumuz kişilerden almaya çalışıyoruz
Çok erken yaşta iradesi dışında verici olmak zorunda kalan kendisinin alması gereken yaşta ve çağda almak yerine, maddi ve manevi ne olursa olsun örnekleme ile devam etmek istediğimde kardeşlerine verdiği destek olabilir, baba yada anneye fazlasıyla fedakarlık göstermek zorunda kalabilen kişiler hep verme deneyimlediği için çok karşısındaki hak etmediği halde verici olur insan yetişkin hale geldiğinde geçmişten getirdiği kalıplarla ilişki kurmaya başlar.
Geçmiş kuşaklarda kıtlık yokluk bilinci ile büyüyen jenerasyonlar hep tutmaya saklamaya meyilli olmuştur insan bir şeyi sahiplenip devamlı tutmak istediğinde alma ve verme dengesini bozar. Bu yüzden alıp veremeyen insanlar dışında kendi kul hakkına girecek kadar tamamen verici olan almayı bilmeyen insanlar da mevcuttur.
Sizinle buluşmadan yemek ısmarlamamak için tok gelen yada size yemek ısmarlatmak için aç gelen arkadaşlarınız mutlaka olmuştur ya da elindekini avcundakini hep veren başkasına para verip sonra başkasından borç isteyen kişiler tanıdık geliyordur bize…
ANNE ALMAK BABA VERMEK
Enerjisel olarak anne ve babamızı kabul etmediğimizde alma verme dengemiz bozulur anne ile sorun alma dengemizi baba ile yaşadığımız sorunlarda verme dengemizi bozarız anne ve babayı beğenmiyor olabiliriz ancak onları kabul etmekle mükellefiz bu yüzden soy bağımız anne ve babamız hayatta ise alma verme dengesini standart bir düzeye getirmek için sorunları çözmek affetmek helalleşmek zorundayız.
Aynı zamanda yaşamın her alanında hayatınızda size iz bırakmış size fayda sağlamış katkısı olmuş hakkı geçmiş veya sizin birilerine katkı sağladığınız kim varsa onlara karşı kalben mutmain olmamız gerekiyor.
Kainatta sonsuz sınırsız bize hediyeler var ve biz bize ait olmayanı koruyoruz. Hayatımızda almak ve vermek sadece maddi manada ve boyutta olamaz manevi kısmını da maddi alanla dengede tutabilmek bizi yükseltir yüceltir geliştirir bereket sağlar
Başkasına verdiğimiz bir selam alma verme dengesinde vermektir, selamı kabul etmek ise almaktır.
Bağış yapan kişi sadece vermek değil karşılığında belki vicdan rahatlığı alıyor belki akşam daha rahat uyuyordur ancak verip almadığını zannettiğin anda bu durum yani alma verme dengesi enerjisi senin yönetiminden çıkıyor yani aldıklarımıza ve verdiklerimize takılı kalırsak asla dengeyi sağlayamayız.
Alma verme dengesini sağlayan evrensel yasaların farkında olan koruyan evrensel yasalar la hizalanan kişinin karşısına sistem daha çok alışveriş te bulunacağı daha çok alıp verebileceği imkanları sağlar
Evren dualitedi, dengedir! Aydınlık- karanlık, sıcak – soğuk, siyah - beyaz, sıcak – soğuk, doğum – ölüm… Evrende zıddı olmayan bir şey yoktur asıl olan dengedir. Almadan veremezsin, vermeden alamazsın.
Bir taraf aşırı aldığında ve diğer taraf aşırı vermek zorunda olduğunda denge bozulur. Senin için almak mı vermek mi daha kolay?
Hayatına neleri kolaylıkla alıyorsun?
Neleri almakta zorlanıyorsun?
Neleri veremiyorsun para, duygu, güç sevgi saygı hiç farketmez veya almaya çalıştığında hep bir şeyleri kaybeden taraf mı oluyorsun? Yüzleş ve dengede kal…