Lice, Kulp, Hani, Dicle, Eğil, Kocaköy, Hazro ve Silvan.
Diyarbakır'ın güzel ilçeleri.
Bu ilçelere bağlı köylerin dağlık kısımları esrar tarlalarıyla doluymuş.
Televizyonlardan gördük.
Esrarı örgüt ektirmiş.
PKK finansını uyuşturucudan sağlıyor çünkü.
Dünyadaki diğer örgütler gibi PKK'da uyuşturucudan kazanıyor parayı.
PKK'nın ne yaptığını okuyun da ibret alın…
***
Bu arada, Yaptığı hayati operasyonla gözlerimizi açan,
Diyarbakır jandarması ve polisine hepimizin, Bir teşekkür borcu olduğunu düşünüyorum.
Belki unuturum, Peşinen söyleyeyim dedim…
***
Örgüt bölgede, Esrarın hammaddesi olan Hint keneviri ekimini, Sürekli teşvik etmektedir.
Köylülerin tarlalarını ya baskı ya da zorla ellerinden alarak, PKK'lı milislere tahsis etmektedir.
Bu sayede hem PKK hem de yandaşlar paraya boğulmaktadır.
Az buz bir para değil çünkü…
Milyarlarca dolar.
Saymakla bitmez.
Para çok. Bu yüzden örgütten habersiz, kimse kenevir ekemez.
***
Esrar tarlalarını koruma işini PKK yapar.
Yol güzergahlarını, Mayınla tuzaklar… Bu sayede, Güvenlik güçlerinin uyuşturucuya ulaşımına engel olur.
Yani örgüt, tıpkı Kolombiya'daki gibi kurtarılmış suç bölgeleri yaratmıştır Diyarbakır'da.
***
Uyuşturucu tarlalarının sorumlusu,
Reber kod adlı
Mehmet Şah Yildeniz, İrfan kod adlı
Mehmet Tahir Kılıç
Ve Doktor Aydın kod adlı,
Hacı Türmak'dır… Tahsilatı bu teröristler yapar.
Sonra üçe bölünür para.
Bir kısmı eyleme ayrılır.
Diğer bölümü Kandil'e gönderilir, Geri kalanı da sözde eyaletlere...
***
Arazisine uyuşturucu ekilen yandaşlar da ihmal edilmez.
Uyuşturucudan milyarlarca lira kazanan PKK, Onlara da hatırı sayılır bir pay verir. Örgüt bu paydan da para kazanır.
Nasıl mı?
Yandaşlar esrardan kazandığıyla İstanbul, İzmir, Antalya ve Ankara gibi metropol illerimizde, eğlence mekanları açarlar.
Deniz kenarlarında da turistik tesis satın alırlar.
Uyuşturucunun bir bölümü de buralarda satılır.
***
Örgütün nasıl bir çark kurduğunu anladınız değil mi?
Yandaşların mekanları uyuşturucu satışı için biçilmiş kaftan olur.
Gençlerimiz buralarda zehirlenirken PKK'nın da kasası parayla dolar.
İşte bu paralardır şehirlerimizi kana bulayan.
***
31.10.2010'da, İstanbul/ Taksim Meydanı'nda Çevik Kuvvet ekibine yapılan ve 15'i güvenlik görevlisi ile 17'si vatandaş olmak üzere toplam 32 kişinin yaralandığı bombalı saldırı,
15.09.2011'de, Ali Gaffar Okkan Polis Meslek Yüksekokulu personel servis aracının geçişi sırasında yapılan ve 6 kişinin yaralandığı saldırı,
20.09.2011'de, Ankara/ Çankaya Kumrular Sokak'ta meydana gelen ve 4 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, çok sayıda vatandaşımızın da yaralandığı bombalı saldırı,
01.10.2010'da, Gaziantep/ Şehitkamil'de 2 polis memurunun yaralandığı eylemi ve diğerlerini hatırlayın.
***
Yalnız Diyarbakır'da beş bin dönüm esrar tarlası olduğu belirtiliyor.
Diğer kentlerdekini siz hesap edin artık.
Diyarbakır jandarması ve polisi bir kaç gün önce yaptığı operasyonla bu acı gerçeği beynimize kazımıştır.
Esrar tarlalarının yakılıp imha edilmesi üzerine Behoz çakalının boşuna kudurmadığını anlamış olduk.