Pınar'ımın babası için facebook'taki sayfasında yazdıklarını gözyaşlarıyla okudum…
"Yıllar sonra bile adın geçtiğinde insanların gözlerini dolduran, herkesin minnetle andığı, mesleğini para için değil insanlık için yapan, hastasının parası olmadığında para almayan, üstüne cebine para koyup gönderen, herkesin 'onun gibi bir insan daha tanımadım, çok başkaydı' dediği, merhametli, vicdanlı ve bu yüzden belki ALLAH'ın çok erken yanına aldığı, cenazesi şehit cenazesi kadar kalabalık olan senin gibi kaç insan ve doktor kaldı bu hayatta BABACIĞIM?"
***
Pazar sabahı bu satırları okuduğumda çok eskilere gittim sevgili okurlar…
Pınar sevgili babası için az bile yazmış…
Böyle güzel insanlardan dünyaya kaç tane gelmiştir acaba?
O can arkadaşımdı.
1987'den beri yokluğunu çekiyor, acısını yüreğimde taşıyorum.
***
1980'li yıllar…
Askerlerin sokağa yasak koyduğu kasvetli zamanlar…
Mahzenlerde idam sehpalarının kurulduğu kara günler…
'Tam Gün' yasası yüzünden
Sürmene Devlet Hastanesi Başhekimliği'nden ayrılmıştı arkadaşım
Dr. Ali Dursun Hanedan.
Çok iyi bir cerrah,
Delikanlı bir yürek,
Mert bir adam…
Ve benim gibi bir ana kuzusu
Yani adam gibi adam işte…
***
Emine teyze
Beşikdüzü ilçesinin
Bayırmahalle köyünden ayrılmadı hiç.
Ali Dursun'un aklı hep anacığında kaldı…
Bir gün,
-
"Ersin ben artık hastaneye dönsem" dedi.
İhtilal zamanı…
Kimi bulacağız tayin için bilmem ki?
Arkadaşımı da canımdan çok severim. Bir şeyler yapmam lazım.
Kurucu Meclis'te
Oflu bir üye var ama onu da tanımam ki…
Harp-İş Genel Sekreteri Mustafa Alpdündar Meclis Sağlık Komisyonu Başkanı.
Tam aradığımız adam ama...
Arkadaş sevdasına sarıldım telefona…
Manyetolu telefonla ona ulaşmak zor oldu.
Sonunda onu buldum ve durumu anlattım. Ertesi gün Rize'ye tayini çıktı Ali Dursun'un.
***
Ben sevineceğini sanmıştım.
Oysa o, bastı kalayı ve
- "Oraya gitmem. Anama yakın olmak istedim sen beni biraz daha uzaklaştırdın" dedi.
Alpdündar'ı yeniden aradım.
Askeri dönem ya, bıçağın iki tarafı da kesiyor.
Bu kez tayin arzu ettiğimiz gibi
Trabzon SSK Hastanesi'ne yapıldı.
Çok sevinçliyiz.
Başhekim ise
Cengiz Kesim…
Yani Dursun'un arkadaşı.
Ama arkadaşımın tayinini öğrenen tüm doktorlar tepkili.
Başhekim bile.
Bana da diş biliyorlar…
Niye kızmışlar önce anlamadım.
***
Ameliyat yapmasını engellediler ilk iş olarak.
Dr. Ali Dursun kimseden bıçak parası almazdı…
Bu tayin SSK'daki büyük ranta engel olmuş meğer.
Pınar'ımın dediği gibi parasızlara da yol parası verirdi.
Dr. Ali Dursun Hanedan tüm bölgede bir efsane olmuştu.
Anestezi uzmanı bayan doktor ameliyatlarına engel çıkarmaya devam ediyordu…
Başhekim
Cengiz Kesim ise yine sessizdi.
İkimiz de öfkeden deliye dönmüştük.
***
Anavatan Partisi İl Başkanı bir gün bana,
"Başhekimi değiştireceğiz. Yerine arkadaşın Ali Dursun'u getirelim mi?" diye sordu.
Durumu kendisine söyledim.
Kesin bir dille reddetti…
Ardından da
"Ne de olsa arkadaşız biz be. Bırak insanlık bizde kalsın" dedi…
Bu nasıl bir özgüvendi…
Nasıl bir delikanlı duruştu öyle…
***
Önümüzdeki günlerde onun adını daha sık anacağım…
29 Nisan'ı bekliyorum…
Neyse... neyse...
Of be Dursun...
Senin kadar bir tek anamın gidişine yanmıştım biliyor musun?