Ertuğrul'un gazetesi, "MİT depreminin perde arkası" başlığıyla sipariş bir filmin senaryosunu yayınladı dün.
Senariste göre, işin ucu Tayyip'e dayanmasın diye MİT Müsteşarı Hakan Fidan ya ortadan kaybolacaktı ya da istifa edecekti.
Bitmedi.
Aynı senarist bu kez de, görevden alınan özel yetkili savcının, 'Teröristlerle işbirliği yaptı' dediği MİT Müsteşarı Fidan'a 'Sana kim görev verdi' diye soracağını yazdıktan sonra gürültü koparacak bir final yaptı.

Güya özel yetkili savcı, Hakan Fidan'dan sonra Başbakan Erdoğan'ı ifadeye çağıracak ve belki de tutuklamasını isteyecekti.
Ne senaryo değil mi ama!
Vallahi Oscar'lık bir performans…
***
Gördünüz mü Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya'nın, Başsavcı Turan Çolakkadı'dan sakladığı bilgiler dünyayı sarsacak (!) bir senaristin eline nasıl verilmiş.
Özel yetkili savcının gizli bilgileri önce malum senaristlere niye verdiğini anladınız mı şimdi?
Merak ettiğim; Sayın Sarıkaya'nın kime güvenerek bu bilgileri amirinden sakladığıdır.
Ortada adı henüz konmamış bir film dönüyor ya…
Neyse…
***
İsterseniz hikayeyi bir yana bırakalım da gerçek hayata dönelim. Anladınız mı şimdi yapılmak isteneni?
Masal anlatanların hayal dünyası geniştir.
Eminim Savcı Seçen'in sözleri üzerinde de birkaç kelam ederler.
Ama kim ne derse desin Savcı Seçen bu açıklamasıyla olaya noktayı koymuştur.
***
Tezgâha, pardon senaryoya, yakışıksız bir üslûpla Bodrum'dan katkı koyan BDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de Sayın Başbakan'a dil uzatmadan duramadı.
Hem de geçmişine bakmadan…
Hani bir laf vardır ya 'ağzı olan konuşuyor' diye…
Onun da ağzı var ve konuşacak tabii...
Ancak ağzından çıkanı da kulağı duyacak.
Adam yıllardır sırtında taşıdığı 'ajan' yaftasından hala kurtulamamış, bir de kalkmış Başbakan'a dil uzatıyor…
Pes doğrusu...
***
Sevgili okurlar,
Bu halk şer odaklarının farkında…
Onlar saldırdıkça vatandaş Başbakan'a daha sıkı sarılıyor.
Ne çirkin senaryo yazarlarına ne de destek verdikleri 'çarkçıbaşına' prim veren var.