ABD'li yazar Paul Auster, Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanan röportajında "Hapiste yatan gazeteciler yüzünden Türkiye'ye gelmiyorum. Çin'e de gitmiyorum" demiş.
Nerede yayınlanmış yazı dikkat edin…
Başbakan Erdoğan'a saldırmak için fırsat kollayan malum medyada…
ABD'li yazar Türkiye'de gerçek gazetecilerin hapiste olduğunu sanıp öyle bir laf etmiş olabilir…
***
Tutuklu gazetecilerle ilgili hem Adalet Bakanı hem de Başbakan defalarca açıklamalarda bulunmuş ve demişler ki, "İçeride olanlar gazetecilik mesleğinden dolayı tutuklu değil."
Neden cezaevindeler?
"Bizzat terör eyleminin içinde bulunmuşlar da ondan."
Ölüm kusan silahın gazetecinin elinde ne işi var?
Malum medya bu gerçeği bilmiyor mu?
Biliyor bilmesine de onun derdi başka…
***
Tıpkı ABD'li yazarı Türkiye'ye davet eden CHP lideri gibi…
O da her zamanki 'ne koparırsak kârdır' mantığıyla, ABD'li yazara davet gönderdi.
Başbakan Erdoğan'ın tepkisiyle karşılaşan Auster'ı savunma işini üstlenirken, ilginç bir gafa imza atan Kılıçdaroğlu, gazeteci sandığı Paul Auster ile ilgili "Sayın Başbakan'a önerim, Auster'ı da gazetesinden etsin" dedi.
Böylece Kılıçdaroğlu gaflarına bir yenisi eklemiş oldu…
***
Partisinde Hüseyin Aygün ve Sezgin Tanrıkulu dışında kimseye özgürlük tanımayan Kemal Kılıçdaroğlu, 'ifade özgürlüğü' başlıklı bir konuşma yapması için ABD'li yazarı Türkiye'ye davet etmiş…
İşin enteresan tarafı, Partisinde konuşan ve kurultay için imza veren il ve ilçe başkanlarının kellesini alan CHP liderinin, Paul Auster üzerinden yapmak istediği şov…
***
Sayın Kılıçdaroğlu, "Atatürk'e sahip çıkmamız lazım" diyenleri disipline vermiş mi? Vermiş…
Delege belirleme işini sandıkta değil, kendi atadığı başkanlara yaptırmış mı?
Yaptırmış…
Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk'ü bile delegelikten etmiş mi?
Etmiş...
Bu adam daha hangi ifade özgürlüğünden bahsediyor Allah aşkına?
Bence 'ifade özgürlüğünün' ne demek olduğunu önce kendisi öğrenmeli…
"Yalandan Başbakan'a sataşıp durmasın."
Bunu ben değil, partili milletvekilleri söylüyor.
***
ABD'li yazar Paul Auster'a gelince…
Türkiye'den önce antidemokratik bulması gereken ülke İsrail değil miydi?
İki yıl önce İsrail'e gitmedi mi bu beyefendi?
İsrail demokrat mı, laik mi, insan hak ve hürriyetlerinin sınırsız olduğu bir ülke mi?
Yoksa bebeklerin üzerine misket bombası yağdıran katiller topluluğu mu?
Söyle bakalım Paul Auster efendi.
Gazze'ye bombaları yağdıranlar kimdi?
Hiç kimse katillere çanak tutup da Türkiye'ye özgürlük dersi vermeye kalkmasın lütfen.
***
Düzeltme:
Dünkü "Kızılay'a bunu yapmayın" başlıklı yazımda adı geçen Kızılay Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sefa Saygılı, telefonla aradı ve 28 Şubat postmodern darbesinin asıl mağdurlarından olduğunu söyledi.
