Başbakan Erdoğan, Rasmussen'in Danimarka Başbakanı olduğu yıllarda birlikte yapacakları basın toplantısına Roj TV muhabirinin katıldığını öğrenince toplantıyı iptal etmişti.
Yanılmıyorsam sene 2006 idi.
O gün Erdoğan'ın yerinde CHP lideri olsa belki de Roj TV'ye özel röportaj verirdi ya neyse...

Erdoğan, NATO Parlamenterler Asamblesi'ne katılmak üzere Danimarka'nın başkenti Kopenhag'a gitmiş, Rasmussen ile ortak basın toplantısına hazırlanıyordu.
Başbakan, salonda Roj TV muhabirlerinin de bulunduğunu öğrendi ve Danimarkalı yetkililerden bu kişilerin dışarı çıkarılmasını istedi. AB, Roj TV'yi çoktan terör örgütleri listesine almış ama içimizdeki bazı andavallar hâlâ bu kanalı 'saygın' görüyor.
Yani Avrupa Birliği, PKK'yı bir terör örgütü olarak tanıyor. Roj TV'nin de PKK'nın sesi olduğunu kabul ediyor.
Hatta Almanya İçişleri Bakanlığı, yürüttüğü soruşturmada Almanya'da Türkçe olarak yayınlanan Özgür Politika ile Mezopotamya Haber Ajansı ve Roj TV'nin, terör örgütü PKK örgütlenmesinin bir parçası olduğunu resmen tescil etti.
Roj TV'nin, terörün önemli bir kanadı olduğunu artık bilmeyen yok. İçimizdeki İrlandalılardan başka...
KCK operasyonları ile gözaltına alınan teröristleri gazeteci sayanların kulakları çınlasın.
Danimarka'daki lisanslı 12 televizyon kuruluşundan dördü PKK'ya ait.
Düşünün bir kere…
Bu ülkede yayın yapan her 4 kanaldan biri PKK'nın…
Dört televizyon da Mezopotamya Yayıncılık adına faaliyetlerini sürdürüyor.
İngiltere'nin kapattığı Med TV'deki tüm programlar bile Roj TV'den yayınlanıyor.
Uzun zamandır Roj TV'nin kapatılması için Danimarka'ya baskı yapıyorduk.
Nihayet PKK'nın yayın organı olduğunu onlar da kabul etti.
Bunun üzerine Eutelsat Roj TV'nin yayınını kesti.
Böylece PKK'nın uydudaki sesi susmuş oldu.
Terör örgütü bu durumu 'basın özgürlüğüne indirilen bir darbe' olarak niteliyor…
Oysa PKK eylem talimatlarını Roj TV yayınları aracılığıyla veriyor hep.
İmralı'daki bebek katilinin bile, Roj TV'yi kullanarak Avrupa'daki örgüt üyelerine mesaj yolladığını KCK operasyonları sayesinde öğrendik.
Roj TV, yayınlarında Türkiye'yi bölünmüş gibi göstermeyi de ihmal etmiyor.
Mesela hava durumunu verirken Diyarbakır, Ağrı gibi illeri iç merkez, Ankara ve İstanbul'u ise Londra ve Paris gibi dış merkezler arasında gösteriyor…
Gördüğünüz gibi Mehmetçik dağda PKK'ya, polis ve jandarma da onun şehir örgütlenmesi KCK'ya ağır darbeler indirirken, hükümet de terörist yayın organlarına nefes aldırmıyor.