Dünkü 'Kurt Kapanı' başlıklı yazımda, "Hoş bunlar tezgah kurmaktan vazgeçmeyecek ya neyse…" demiştim.
Adamlar bir gün bile sabredemedi.
Yani dediğim çıktı.
CHP Anayasa Komisyonu Üyesi Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, sanatçı Rutkay Aziz ve gazeteci Ümit Zileli'den oluşan 'yalan timi' Adana'da öyle 'şerefsiz bir yalana' imza attı ki akıllara ziyan.
Ama öncelikle bu üç kişinin künyesine bakmakta yarar var.
Biri profesör, biri sanatçı, diğeri de gazeteci… Üçünün de görevi 'doğruyu' ortaya koymak.
Ama nerdee...
***
Profesör;
kendini bilime adayan, asla hakikatten şaşmayan, doğruyu bulma adına sayısız deney yapan bilim insanı…
Kafamdaki profesör fotoğrafı işte budur.
Beyefendidir…
Bilgi doludur, entelektüeldir ve tabii ki ağır başlıdır.
Hırçınlıktan, kabalıktan hele de yalandan nefret eder.
Ama yalanın, iftiranın gırla gittiği siyaset dünyası galiba bilim adamlarını bozuyor.
Örneğin
Süheyl Batum.
Batum, önceki gün CHP Adana İl Başkanlığı'nda
'24 askerin şehit edileceği önceden biliniyordu' iddiasını ortaya attı.
Bunu kimden öğrenmişti ve elinde iddiasını doğrulayan ne gibi kanıtlar vardı?
***
Bol keseden atıp tutan Batum, Başbakan'ın Hakkari'deki saldırıdan haberi olduğunu falcısından mı öğrendi?
Yalan Ana Muhalefet Partisi'nin yöneticisine yakıştı mı?
Hem bu alçak yalana,
Hem de yalanı bir bilim adamının söylemesine şaştım doğrusu.
Palavralarına milletin inanacağını mı sandılar?
Böyle bir şeyin şakası dahi olmamalı.
Demek ki hırs insanın gözlerini kör edebiliyor.
Demek ki unvan, kalıp, makam, mevki, yalan söylemeye ve iftira atmaya engel değil.
"Amaç hasıl olsun da nasıl olursa olsun" mantığı budur arkadaşlar?
El insaf!
Delikanlılık raconunda bükemediğin bileği öpmek var Süheyl Bey, belden aşağı vurmak değil...
Çok ciddi bir şekilde güven bunalımı yaşadığınız ortada.
Milleti
'bidon kafalı' veya
'göbeğini kaşıyan adam' yerine koymayı da bırakın artık...
Vatandaşın aptal olmadığını anlamanız lazım.
Halk her şeyin farkında...
Farkında ki size oy vermiyor...
'24 askerin şehit olacağını hükümet biliyordu' diyorsunuz.
Yani bir başbakan bile bile askerinin öldürülmesine göz yumacak.
Dünyada bir benzeri var mı bunun?
Yazıklar olsun size…
***
Ümit Zileli bir gazeteciden çok
'militan' gibi çalışıyor.
Televizyon programlarında muhataplarıyla hep kavga ediyor.
Halk onu fikirleriyle değil, hırçınlığıyla tanıyor.
Bir de CHP'nin has bir tetikçisi olarak...
Yani ona diyecek fazla sözüm yok.
Ben asıl
'Türkiye'yi büyüyen mezarlığa' benzeten sanatçı
Rutkay Aziz'e takıldım.
Vallahi ayıptır...
Aptal sandığınız millet sizi oralara getirdi.
Şimdi de o halkın seçtiği iktidarı yıkmak istiyorsunuz.
***
Sayın Aziz,
'Dün neredeydiniz' desek ayıp mı ederiz?
Mesela bankalar talan edilirken, mafya sizi bile haraca bağlamışken, paranız pul olmuşken, vatandaş ekmek kuyruklarında ölürken, daha acısı yeni doğan bebelerimiz ve ölülerimiz hastanelerde rehin kalırken nerdeydiniz ha?
O zaman niye çıkmadınız ortaya?
Şimdi bu iktidar sayesinde tuzunuz kuru değil mi?
Hastaneler pırıl pırıl, fiyatlar kontrol altında, enflasyon yok denecek kadar az, dünya batıyorken sizin gibi felaket tellallarına rağmen ekonomi yolunda...
***
Aslında siz ve sizin gibiler olayı çözdü.
Türkiye'nin 40 yıllık terör belasından yakında kurtulacağını anladı.
Asıl derdiniz bu...
Terör biterse ülke kanatlanıp uçacak çünkü.
Bugüne kadar hükümeti yıkmak için ayaklanma provaları yaptınız.
Ama halk bu numaranızı yutmadı.
Böyle giderse iktidar olmanız hayal.
Öfkenin sebebi bu...
Demek Başbakan 24 askerin şehit olacağını biliyordu öyle mi Süheyl Bey?
Bilim adamına bu yalanları ben yakıştıramadım ama siz çekinmeden söylediniz.
Yazıklar olsun.