Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu gerçek bir hukuk ve halk adamıdır.
Ankara büromuzu ziyareti sırasında önemli şeyler söyledi. 'Yargının siyasallaştığı' şeklindeki iddialara net yanıt verdi.
"Yargı asıl şimdi bağımsız oldu" dedi.
Gözaltına alınan eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın telefon kayıtları, yargıyı kimin siyasallaştırdığını dünyaya gösterdi.
Aynı şekilde eski Adalet Bakanlarından Mehmet Moğultay'ın, "Ben MHP'lileri alacak kadar enayi miyim" sözleri de yargıdaki siyasallaşmanın miladını gösteriyordu.
Danıştay Başkanı, 'Tutukluluk süreleri uzun' dedi ve "Hiçbir bedel hürriyeti geri getirmez. Hangi tazminat, kişinin hürriyetini geri getirebilir ki" diye sordu.
Anladığımız kadarıyla bu konuda bir çalışma yapılacak.

Karakullukçu'nun parmağındaki 'Muhteşem Süleyman' yüzüğünü aradı gözlerim.
Ama yoktu.
Sorduğumda, "İlginç bir şekilde evle işyeri arasında kayboldu" dedi Başkan.
Bir dostunun hediye ettiği manevi değeri olan yüzüğün kaybolmasına üzülmüştü…
Has bir Karadeniz uşağı olan Karakullukçu'yu herkes, modern giyimi, beyefendi kişiliği, tevazusu, güzel yüreği ve adam gibi adamlığıyla kısa zamanda çok sevdi.
Onu yakından tanıdıkça bu sevginin boşuna olmadığını anlıyorsunuz.